Küresel ısınma işçilerin hem sağlıklarını hem de gelirlerini tehdit ediyor
Dünya Çalışma Örgütü (ILO), ABD Çevre Koruma Ajansı (EPA) ve Dünya Sağlık Örgütü (WHO) raporlarından derlediği bilgilere göre küresel ısınma sonucu sıcaklıklarda yaşanan artışlar, özelikle dışarıda çalışmak zorunda olan işçilerde sağlık sorunlarına neden oluyor.
ILO'nun "İklim Değişikliğinin İş Sağlığı ve Güvenliğine Etkileri" başlıklı raporuna göre her yıl dünyadaki işçilerin yüzde 70'i yani yaklaşık 2,4 milyar işçi aşırı sıcaklara maruz kalıyor. 2000-2020 yıllarına ait veriler karşılaştırıldığında işçilerin aşırı sıcak havalara maruz kalma sürelerinde yüzde 34,7 artış yaşandı.
Sıcaklıklardan en çok etkilenen gruplar arasında, tarım işçileri, hizmet sektöründe çalışanlar, inşaat işçileri, çöp toplayıcılar, ulaşım, turizm ve spor alanında çalışanlar öne çıkarken en sık rastlanan sağlık problemleri sıcaklık stresi, sıcak çarpması, rabdomiyoliz, kalp damar hastalıkları, böbrek hastalıkları ve fiziksel yaralanmalar şeklinde sıralandı.
Her yıl yaklaşık 395 milyon meslek kazasının 22,8 milyonunda ve iş kazaları sonucu meydana gelen yaklaşık 3 milyon ölümün 18 bin 970'inde aşırı sıcakların etkisi bulunuyor.
Yaklaşık 1,6 milyar işçi güneşten gelen ultraviyole ışınlara maruz kalırken bu sağlık riski en çok tarım ve inşaat işçileri, cankurtaranlar, enerji dağıtım sektörü çalışanları, kargo taşımacılığı yapanlar ve liman işçilerini tehdit ediyor. Bu işçilerde daha çok cilt hastalıkları, akut göz hasarı, zayıflamış bağışıklık sistemleri, pterygium (göz eti), katarakt, cilt kanseri gibi sağlık problemlerine rastlanıyor ve her yıl 8 bin 960 işçi ultraviyole ışınların etkili olduğu hastalıklar sonucu hayatını kaybediyor.
Hava kirliliği, bulaşıcı hastalıklar ve kimyasallar
Hava kirliliğinden en çok ulaşım sektörü çalışanları ile itfaiye görevlileri etkilenirken açık havada çalışan 1,6 milyar işçi kanser, solunum yetmezliği ve kalp damar hastalıklarına yakalanma riski altında bulunuyor. Dünya genelinde her yıl 860 bin çalışan, hava kirliliği ile bağlantılı hastalıklar nedeniyle hayatını kaybediyor.
İklim değişikliğinin tetiklediği bulaşıcı hastalıklar çalışanların sağlığını tehdit eden bir başka problem olarak öne çıkıyor. Bunlar arasında yer alan sıtma, laym hastalığı, dang humması, şistozomiyaz, şark çıbanı (layşmanyaz), chagas hastalığı ve uyku hastalığı en çok çiftçileri, orman işçilerini, bahçıvanları, boyacıları, çatı ustalarını, döşemecileri, inşaat işçilerini ve itfaiyecileri tehdit ediyor. Her yıl yapılan meslekle ilintili 15 bin 170 ölüm vakasının nedeni bulaşıcı hastalıklar olarak gösteriliyor.
Tarımda kimyasal kullanımı da işçilerin sağlığını olumsuz etkileyen bir diğer faktör. Bu kategoride risk altındaki işçiler arasında tarım, ormancılık, ve bahçe işlerinde çalışanlar ile kimya sektörü çalışanları bulunuyor. Bu gruptaki işçilerde sıklıkla zehirlenme vakaları ile kanser, nörotoksisite, endokrin bozukluğu, üreme bozuklukları, kalp damar rahatsızlıkları, kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH) ve otoimmün rahatsızlıklar görülebiliyor. Küresel ölçekte 873 milyon tarım işçisi bu risklerle karşı karşıya bulunurken yılda ortalama 300 bin işçi tarım ilacından zehirlenerek hayatını kaybediyor.
Neler yapılabilir?
İklim değişikliğiyle mücadelede birçok ülke iş yerindeki çalışma konforunu korumak amacıyla çeşitli yasal düzenlemeler gerçekleştirirken bu düzenlemeler kapsamında tıbbi denetim, meslek hastalığı listeleri, mesleki maruziyet sınırları, eğitim ve bilgilendirme, risk değerlendirmesi ve iş yeri önlemleri gibi başlıklar öne çıkıyor.
Açık havada çalışanların yeterince su içebilmesi, ihtiyaç duyulan araya çıkabilmeleri ve mümkün olduğunca gölge alanlarda işlerini yapabilmeleri, hastalıklardan korunmada kritik rol oynuyor. Bu noktada iş verenlerin, yapılan iş kapsamında tetiklenebilecek hastalıklara karşı tedbirlerini alması ve çalışanları, karşılaşılabilecek riskler noktasında eğitmesi gerekiyor.
Dış ortamda yürütülen işler için hava kalitesinin sürekli kontrol edilerek gerekli önlemlerin alınması, aynı şekilde iç mekan hava kalitesinin, çalışanların sağlık koşullarını destekleyecek şekilde iyileştirilmesi ve bu noktada yeterli havalandırma ve nem kontrollerinin sık sık yapılması önem taşıyor.
Hastalık taşıyabilecek böceklerden korunmaları amacıyla dışarıda çalışan işçilere doğru iş kıyafetinin sağlanması gerekirken tarımsal ilaç maruziyetinin en aza indirilmesi de yine işverenin alabileceği önlemler arasında bulunuyor.
Küresel ısınmanın potansiyel iş saatlerine etkisi
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından paylaşılan "Lancet Sağlık ve İklim Değişikliği Geri Sayım 2023" raporuna göre aşırı sıcaklar iş verimliliği ve çalışılabilecek zamanları etkileyerek işçilerin gelir kaybı yaşamasına yol açıyor.
Aşırı sıcaklara maruz kalma sonucu, 1991-2000 yılları ortalamasıyla karşılaştırıldığında, 2022'de dünya genelinde 490 milyar potansiyel iş saati kaybı ve buna bağlı gelir kaybı yaşandı.
Dünya genelinde 2022'de işçi başına ortalama 143 potansiyel çalışma saati, sıcaklıklar yüzünden kaybedilirken 2013-2022 yılları ortalamaları baz alındığında Asya’da 189, Afrika’da ise 161 saat yitirildi. Bunun sonucu olarak 2022'de özelikle Afrika’da potansiyel gelirde ciddi bir düşüş yaşanırken bunun yüzde 81'i, iklim değişikliğine karşı en savunmasız iş alanlarından biri olan tarım faaliyetlerinde görüldü.
2041-2060 yılları arasında küresel ortalama sıcaklık artışının 2 dereceyi bulması halinde ise çalışma saatlerindeki kaybın, 1995-2014 ortalamasıyla karşılaştırıldığında yaklaşık 2 kat artması bekleniyor.
ILO'nun "İklim Değişikliğinin İş Sağlığı ve Güvenliğine Etkileri" başlıklı raporuna göre her yıl dünyadaki işçilerin yüzde 70'i yani yaklaşık 2,4 milyar işçi aşırı sıcaklara maruz kalıyor. 2000-2020 yıllarına ait veriler karşılaştırıldığında işçilerin aşırı sıcak havalara maruz kalma sürelerinde yüzde 34,7 artış yaşandı.
Sıcaklıklardan en çok etkilenen gruplar arasında, tarım işçileri, hizmet sektöründe çalışanlar, inşaat işçileri, çöp toplayıcılar, ulaşım, turizm ve spor alanında çalışanlar öne çıkarken en sık rastlanan sağlık problemleri sıcaklık stresi, sıcak çarpması, rabdomiyoliz, kalp damar hastalıkları, böbrek hastalıkları ve fiziksel yaralanmalar şeklinde sıralandı.
Her yıl yaklaşık 395 milyon meslek kazasının 22,8 milyonunda ve iş kazaları sonucu meydana gelen yaklaşık 3 milyon ölümün 18 bin 970'inde aşırı sıcakların etkisi bulunuyor.
Yaklaşık 1,6 milyar işçi güneşten gelen ultraviyole ışınlara maruz kalırken bu sağlık riski en çok tarım ve inşaat işçileri, cankurtaranlar, enerji dağıtım sektörü çalışanları, kargo taşımacılığı yapanlar ve liman işçilerini tehdit ediyor. Bu işçilerde daha çok cilt hastalıkları, akut göz hasarı, zayıflamış bağışıklık sistemleri, pterygium (göz eti), katarakt, cilt kanseri gibi sağlık problemlerine rastlanıyor ve her yıl 8 bin 960 işçi ultraviyole ışınların etkili olduğu hastalıklar sonucu hayatını kaybediyor.
Hava kirliliği, bulaşıcı hastalıklar ve kimyasallar
Hava kirliliğinden en çok ulaşım sektörü çalışanları ile itfaiye görevlileri etkilenirken açık havada çalışan 1,6 milyar işçi kanser, solunum yetmezliği ve kalp damar hastalıklarına yakalanma riski altında bulunuyor. Dünya genelinde her yıl 860 bin çalışan, hava kirliliği ile bağlantılı hastalıklar nedeniyle hayatını kaybediyor.
İklim değişikliğinin tetiklediği bulaşıcı hastalıklar çalışanların sağlığını tehdit eden bir başka problem olarak öne çıkıyor. Bunlar arasında yer alan sıtma, laym hastalığı, dang humması, şistozomiyaz, şark çıbanı (layşmanyaz), chagas hastalığı ve uyku hastalığı en çok çiftçileri, orman işçilerini, bahçıvanları, boyacıları, çatı ustalarını, döşemecileri, inşaat işçilerini ve itfaiyecileri tehdit ediyor. Her yıl yapılan meslekle ilintili 15 bin 170 ölüm vakasının nedeni bulaşıcı hastalıklar olarak gösteriliyor.
Tarımda kimyasal kullanımı da işçilerin sağlığını olumsuz etkileyen bir diğer faktör. Bu kategoride risk altındaki işçiler arasında tarım, ormancılık, ve bahçe işlerinde çalışanlar ile kimya sektörü çalışanları bulunuyor. Bu gruptaki işçilerde sıklıkla zehirlenme vakaları ile kanser, nörotoksisite, endokrin bozukluğu, üreme bozuklukları, kalp damar rahatsızlıkları, kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH) ve otoimmün rahatsızlıklar görülebiliyor. Küresel ölçekte 873 milyon tarım işçisi bu risklerle karşı karşıya bulunurken yılda ortalama 300 bin işçi tarım ilacından zehirlenerek hayatını kaybediyor.
Neler yapılabilir?
İklim değişikliğiyle mücadelede birçok ülke iş yerindeki çalışma konforunu korumak amacıyla çeşitli yasal düzenlemeler gerçekleştirirken bu düzenlemeler kapsamında tıbbi denetim, meslek hastalığı listeleri, mesleki maruziyet sınırları, eğitim ve bilgilendirme, risk değerlendirmesi ve iş yeri önlemleri gibi başlıklar öne çıkıyor.
Açık havada çalışanların yeterince su içebilmesi, ihtiyaç duyulan araya çıkabilmeleri ve mümkün olduğunca gölge alanlarda işlerini yapabilmeleri, hastalıklardan korunmada kritik rol oynuyor. Bu noktada iş verenlerin, yapılan iş kapsamında tetiklenebilecek hastalıklara karşı tedbirlerini alması ve çalışanları, karşılaşılabilecek riskler noktasında eğitmesi gerekiyor.
Dış ortamda yürütülen işler için hava kalitesinin sürekli kontrol edilerek gerekli önlemlerin alınması, aynı şekilde iç mekan hava kalitesinin, çalışanların sağlık koşullarını destekleyecek şekilde iyileştirilmesi ve bu noktada yeterli havalandırma ve nem kontrollerinin sık sık yapılması önem taşıyor.
Hastalık taşıyabilecek böceklerden korunmaları amacıyla dışarıda çalışan işçilere doğru iş kıyafetinin sağlanması gerekirken tarımsal ilaç maruziyetinin en aza indirilmesi de yine işverenin alabileceği önlemler arasında bulunuyor.
Küresel ısınmanın potansiyel iş saatlerine etkisi
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından paylaşılan "Lancet Sağlık ve İklim Değişikliği Geri Sayım 2023" raporuna göre aşırı sıcaklar iş verimliliği ve çalışılabilecek zamanları etkileyerek işçilerin gelir kaybı yaşamasına yol açıyor.
Aşırı sıcaklara maruz kalma sonucu, 1991-2000 yılları ortalamasıyla karşılaştırıldığında, 2022'de dünya genelinde 490 milyar potansiyel iş saati kaybı ve buna bağlı gelir kaybı yaşandı.
Dünya genelinde 2022'de işçi başına ortalama 143 potansiyel çalışma saati, sıcaklıklar yüzünden kaybedilirken 2013-2022 yılları ortalamaları baz alındığında Asya’da 189, Afrika’da ise 161 saat yitirildi. Bunun sonucu olarak 2022'de özelikle Afrika’da potansiyel gelirde ciddi bir düşüş yaşanırken bunun yüzde 81'i, iklim değişikliğine karşı en savunmasız iş alanlarından biri olan tarım faaliyetlerinde görüldü.
2041-2060 yılları arasında küresel ortalama sıcaklık artışının 2 dereceyi bulması halinde ise çalışma saatlerindeki kaybın, 1995-2014 ortalamasıyla karşılaştırıldığında yaklaşık 2 kat artması bekleniyor.