Manisa’da Mimar Sinan Tek Eseri Muradiye Camisi ve Külliyesi Değildir!
Muradiye Camisi, Manisa’nın tek selâtin camisidir. Yani bizzat bir padişah tarafından Manisa’da yaptırılmış tek camidir. Banisi (yaptıranı) Sultan III. Murat, mimarı Mimar Sinan’dır. 1586 Yılında tamamlanmış olan bu şaheser, mimarın Ege bölgesindeki tek eseri olarak bilinir. Sadece bir cami değil bir külliyedir. Yanında bulunan medrese ve imaret ile birlikte zamanın acımasız tahrip gücüne rağmen günümüze kadar ulaşabilmiştir. Batısında yer alan kütüphane çok sonra, 1806 yılında Karaosmanoğlu Hüseyin Ağa tarafından yaptırılmıştır.
Devrinin ve Manisa’nın müstesna eserlerindendir. Şehrin en fazla ziyaretçi alan, gezenlerin hayranlıkla izlediği tarihi miraslarımızdandır. Mimar Sinan’ın izi yapı üzerinde rahatlıkla görülebilmektedir.
Peki, Muradiye Cami ve Külliyesi Mimar Sinan’ın tasarladığı Manisa’daki ve dahi Ege’deki tek eseri midir?
Cevap için Manisa tarihi içinde biraz yolculuk yapalım.
I. Süleyman yaklaşık 7 yıl Sancak Bey’i olarak kalacağı Saruhan’a (Manisa) 1513 yılında gelir. Henüz 19 yaşındadır. Yanında çok sevdiği annesi, Yavuz Sultan Selim’in eşi Hafsa Sultan da vardır. 1520 Yılı Eylül ayının 21’ini 22’sine bağlayan gece babası vefat eder. Haberi alır almaz yola çıkar ve 30 Eylül günü, 7 Eylül 1566’ya kadar 45 yıl, 11 ay, 8 gün kalacağı Osmanlı Devleti’nin tahtına 10. Padişahı olarak oturur.
1520 Yılında Manisa’dan İstanbul’a yola çıkarken aile efradını da yanında götürür. Annesi Manisa’da kalır. Hafsa Sultan bu duruma çok üzülür ve oğluna duygulu bir mektup yazar. Bu mektup neticesinde yaklaşık bir ay gecikmeli de olsa Hafsa Sultan’da İstanbul’a aldırılır. Kendisi, Osmanlı’nın ilk Valide Sultan unvanını alan Padişah annesi olur.
Anne oğulun Manisa yıllarında Hafsa Sultan namına bir külliye inşaatına başlanmıştır. Külliyenin mimarı Acem Ali’dir. Acem Ali, Yavuz Sultan Selim’in mimarbaşıdır. Bu unvanı Osmanlı’da alan ilk mimardır. Asıl adı Alaeddin oğlu Ali Bey olmakla birlikte, Yavuz Sultan Selim’in doğu seferleri sırasında İranlılardan esir alınmasından dolayı kendisi Acem Ali olarak tanınmıştır.
Acem Ali’nin kendine ait bir ekolü vardır. Bu ekol öyle tanınmıştır ve kendinden öncekilerden öyle farklıdır ki herhangi bir yerinde kitabe ya da imzası olmasa da tarzı itibariyle Acem Ali’nin eseri olduğu hemen bilinir. En güzel örneklerden biri de Manisa Sultan Camii ve Külliyesi’dir.
Yavuz Sultan Selim’in vefatı sonrası, I. Süleyman, ailesi ve annesi Manisa’dan ayrılırken inşaat devam ediyordu. Manisa’yı terk ettikten yaklaşık iki yıl sonra 1522 yılında Cami, Hankah, Medrese, İmaret, Sıbyan Mektebi gibi binaların açılışı yapılır. Manisa’da olmasalar da Hafsa Sultan ve oğlu külliye inşaatını takip ederler. Bitimi ile birlikte külliyeyi idare etmesi ve ilminden de faydalanacakları bir kişinin gönderilmesi için devrin en tanınmış âlimlerinden Sünbül Efendi’den münasip birini talep ederler. O da en has müntesiplerinden Merkez Efendi’yi Manisa’ya gönderir. Merkez Efendi, Sünbül Efendi’nin vefatına kadar (1529) Manisa’da kalır. Vefat haberini alır almaz da İstanbul’a döner. O dönene kadar külliyede bugünkü Hamam ve Bimarhane yoktur.
Acem Ali, Yavuz Sultan Selim döneminde başlayan mimarbaşılık görevini, 10. Osmanlı Padişahı Kanuni Sultan Süleyman döneminde de -1537-38 yıllarına kadar- devam ettirir. Vefatı ile birlikte aynı yıllarda (1537-38) Mimar Sinan mimarbaşı olur. Mimar Sinan, çok etkilendiği Acem Ali ekolünü devam ettirdiği gibi daha da ileri götürür.
1534 Yılında annesi Hafsa Sultan’ı kaybeden Kanuni Sultan Süleyman, müteakip yıllarda, annesi adına Manisa’da yaptırılan külliyeye 1538 yılında açılan hamamı ve 1539 yılında açılan Bimarhane’yi (Darüşşifa) yaptırtır. Bu iki eserin planlarını, yaklaşık 50 sene sonra III. Murat için yapacağı Muradiye Cami ve Külliyesi’nde olduğu gibi Mimar Sinan çizmiştir.
Konu, Mimar Sinan Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Üyesi Prof. Dr. Gönül Cantay tarafından, 20 Haziran 2007 tarihinde Prof. Dr. Ali Haydar Bayat anısına düzenlenen “Osmanlı Sağlık Kurumları Sempozyumu”nda, “Osmanlı Mimarisinde Darüşşifalar” konulu yazısında yer almıştır. Yazının ilgili kısmı şu şekildedir “Manisa'da Hafsa Sultan Darüşşifası, aynı isimle tanınan külliyeye H.946/M.1539 yılında katılmıştır. H.929/M.1522 tarihinde Cami, Medrese, İmaret, Hankah ve Sıbyan mektebinden meydana gelen külliyeye, darüşşifadan önce H.945/M.1538 yılında da çifte hamam katılmıştır.
Bu iki yapı, MİMAR SİNAN TARAFINDAN PLANLANMIŞTIR. Yapı Kanuni Sultan Süleyman tarafından annesi Ayşe Hafsa Sultan adına inşa ettirilmiştir.”
İhtisasında otorite olan Prof. Gönül Cantay’ın bu tespitinden sonra Manisa tanıtımı yapılan her platformda “Manisa’da Mimar Sinan’a ait üç eser olduğu” ifade edilmelidir. Ziyaretçilere bu bilgiler aktarılmalıdır. Manisa’ya artı değer katan bu konuda sorumluluk sahibi olan herkese ve kuruma bu bilgileri hatırlatır gereğinin yapılmasını arzuları.