World News

İki başkan, iki başlık…

Ve Fenerbahçe Başkanı Ali Koç’tan merakla beklenen açıklama geldi. Aday olup olmayacağı konusundaki kararını kamuoyuyla paylaşan Koç, “Yeniden adayım” dedi.

Gerek kendisi, gerek çevresi tarafından yapılan çeşitli açıklamalarda, genel kurulda aday olmayacağı defalarca dile getirilen Ali Koç'un bu kararına şaşırmadığımı söylersem yalan olur doğrusu.

Elbette ki, verdiği karara son derece saygı duymak gerek. Bunun altını bir çizelim. Ancak, toplumun eleştiri bombardımanına tuttuğu, bir ânı bir ânını tutmayan istikrarsız politikacılar gibi davranması ne kadar doğru bilemedim hani.

Bana öyle geliyor ki, hayli zamandır oluşturduğu ekiple adeta arı gibi çalışan Sadettin Saran’ın, “Ali başkan kararını açıkla. Açıkla ki bilelim ve ona göre davranalım. Eğer adaysan ben aday olmayacağım. Aday değilsen, ben adayım. Bu kararı birkaç gün içinde bekliyoruz” çıkışı olmasa, sanırım Ali Koç kararını daha açıklamayacaktı.

Fenerbahçe gibi milyonlarca taraftarı olan bir kulübün genel kuruluna bir ay kadar bir süre kala, başkan adaylarının çoktan ortaya çıkıp, üyelere ekip, plan ve programlarını sunmaya başlamış olması gerekmiyor mu? Hele, hele de mevcut başkan konumundaki bir kişi için bu sorunun yanıtı; “Kesinlikle evet” olmalıdır.

Bu arada, Şekip Mosturoğlu’nun Yüksek Divan Kurulu Başkanı olmasının altında önemli bir mesaj var. Sevin Becan ve Nihat Tokat’la yarışıp, büyük bir farkla kazanan Mosturoğlu’nun Aziz Yıldırım’la olan yakınlığı herkesçe bilinen bir gerçek. Buradan hareketle, acaba Aziz Yıldırım’la birlikte anılan bir ismin ezici bir çoğunlukla seçilmesi, Yıldırım’ın Koç’a verdiği bir mesaj mı? Ve bu mesajın alt metni, genel kurulda aday olacağı, ya da işaret edeceği bir ismin aday olacağı anlamına mı geliyor?

Tüm bu soruların yanıtının ne olduğunu, önümüzdeki günlerde hep birlikte göreceğiz diyor ve kısaca bir başka başkana ve başlığa değinmek istiyorum.

Aslında yalnızca bu konuyu yazacaktım. Ancak Ali Koç’un adaylık açıklaması bu konunun önüne geçti. Bu nedenle şimdilik bu başlığı kısa tutacağım.

Galatasaray Başkanı Dursun Özbek, bir etkinlikte, yaptığı konuşma, futbolun içinde bulunduğu kaos ortamına ivme kazandırma adına muhteşemdi. (!)

Sayın Özbek’in laflarına bakar mısınız? “Fenerbahçe ve Beşiktaş sahada bizi geçemiyorsunuz. Gelin bizi deprem bölgesine hizmette geçin. Sayısal anlamda Galatasaray'dan az olsa da, Fenerbahçe’nin de iyi seviyede bir taraftarı var.  Bölgeye kalıcı konut gerekiyor. Fenerbahçeliler, Beşiktaşlılar gelin siz de burada hizmet yarışına girin ve bizi geçin.”

Bu ve benzeri minvalde sözler devam edip gidiyor.

Sayın Özbek, inanın bu rakiplerinizi alaya alan itici sözleriniz ne ebedi dostluğa, ne de ezeli rekabete hizmet ediyor. Bu sözler, yangına benzin dökmekten başka bir anlam taşımıyor.

Bu ülkenin en önemli iki sivil toplum örgütü olan Fenerbahçe ve Beşiktaş’ı hafife alan bu sözlerin, bir başka büyük sivil toplum örgütü başkanının ağzından çıkıyor olması da ayrı bir garabet.

Bu konuyu bir gün bir başka yazıda ve başka başlıkları da içermesi kaydıyla ve de yeniden açmak üzere noktalıyor ve herkese iyi bir hafta diliyorum efendim.

Hoşçakalın…

Читайте на 123ru.net