TEŞEKKÜRLER ÇOCUKLAR GELECEK BİZİM
Bilindiği gibi Avusturya maçında Milli Takım oyuncumuz Merih Demiral, galibiyet golünün ardından gol sevincini yaşarken bozkurt işareti yapmış, bunun sonucunda UEFA tarafından Demiral’a soruşturma açılmış akabinde iki maça çıkmama gibi haksız bir ceza verilmişti.
Anlam veremediğim soruları Avrupa Futbol Federasyonları Birliğine yani UEFA ‘ya sormak istiyorum.
Cevap verecek olsalardı ne söylerlerdi?
Çifte standart uygulamalarını şahane teğet geçerlerdi.
Ahkam keserlerdi, mangalda kül filan da kalmaz uçururlardı…
Evrensel ilkelerden ,erdemden,itibardan filan bahsederlerdi. Asıl konuşacakları yerde susan iki yüzlü sistem köleliği…
Gazze’de soykırıma uğratılan insanlar ,masum çocuklar, bebekler…
Yaşamak için mücadele verenlerin de gücünü kıran her türlü aşağılama, açlıkla karşı karşıya bırakma ,ilaçsız, susuz bırakma …
Her türlü nezaketsizliği destekleyen ve tüm evrensel insani ilkeleri yıkmışlar topluluğu … çürümüşlüğün ta kendisi tek dişi kalmış canavar...
GELELİM UEFA’YA
Merih’e 2 maça çıkmama cezası verirken
Genel davranış ilkelerinden neyi uygunsuz buldun UEFA?
Futbolun itibarının neresini zedeledi Demiral’ın işareti mesela?
Demiral, nasıl sportif nitelikte olmayan bir gösteride bulundu acaba UEFA?
İnsanlar gururlarını, mutluluklarını değerlerine adayabilir, bunun refleksini yapabilir.
Bunun neresinde nezaketsizlik UEFA?
Verilen karar siyasi
Verilen karar engelleme, uzaklaştırma ,demorilize etme,ters köşe yapma hamleleri. Avrupayla satranç oynamaya alışkınız malum. Avrupa taşları Lehine çevirme ve fırsata dönüştürmekten pek keyif alabilir.Ancak Kendini Şah zannedenler Mat (Checkmate )olmaya hazır olsunlar gelecek bizim olacak …
Bizim Sporcularımız Zeki, Çevik Ve Ahlaklıdır.Türk gençliği Türkiye Cumhuriyeti Kurucu Lideri Ulu Önder Mustafa Kemal ATATÜRK’ün bu vecizesiyle vurguladığı öğretinin, mirasının Çizgisindedir.
UEFA siz kimlerin çizgisindesiniz?
Biz millet olarak değerlerimize köklerimize bağlı duygusal bir millettiz. Bu kötü bir şey tabiki değil. Şahane bir şey ancak dünyada olup bitenleri biliyoruz, akıllıca davranmak , sakin bir zihne kalbe sahip olmak durumundayız.Reflekslerimiz konusunda da bu bilinçle hareket etmemizde her zaman fayda olacaktır...Güçlü zekamızı duygu düşüncelerimizi daha stratejik şekilde ortaya koymak daha güvende bir davranış şekli olacaktır.
Tarihte zaman zaman müttefiğimiz olarak birlikte hareket ettiğimiz ALMANYA sana da söyleyeceklerimiz var tabiiki. Malum bütün milletlerin tarihlerini biliyoruz. Bizler kendi tarihimizle gururla övünebiliriz.Tarih sayfalarında uzun vadede geçmiş tarihte tek bir kara lekemiz yok. Almanya’yı tarihiyle yargılamak istemiyorum ancak bazı gerçekleri ifade etmek gereklidir.Mesela Holokost’u hatırlatmak isterim.
Bizler Hiçbir zaman ulus olarak ırkçı olmadık. Bozkurt işaretini ırkçılık olarak değerlendirip akabinde tarihimizde olmayan hangi kara sayfayla eşleştireceksiniz buyurun… Eşleşmesi imkansız çünkü olmayan bir şeyi yaratamazsınız. Yalnız Almanya’yı ırkçı soykırımlarıyla eşleştirmek gayet imkanlı. Tarafsız tarihin sayfalarını bir bir ortaya çıkarmak zor değil. Gelelim 6 Temmuz Hollanda –Türkiye Maçına! Hem TÜRKİYE’de hem ülkemiz dışında çok büyük bir coşkuyla herkes tek yürek oldu. Maç saati yaklaşmaya başlayınca her yer bir anda sakinleştip , yollar boşalmıştı. Gündem tamamen Milli Maçtı. Sükunet, heyecan ve coşkuyla hazır milyonlarca yürek bir olmuştu. Bizim için güzel başlayan maç ikinci yarıda aleyhimizde seyir değiştirse de çeyrek finale kadar gelmenin gururunu yaşatan, yüreğini ortaya koyan Milli Takım Oyuncularımıza yürekten teşekkürlerle…
A Milli Takımımızın bu deneyimleri de kullanarak, azim ve çok çalışmayla başarılı skorlara imza atacağına şüphemiz yok. Yollarımız açık olsun…
· Cümlemi Ulu Önder Mustafa Kemal ATATÜRK’ün bir vecizesiyle tamamlamak istiyorum. “Dünyada yenilmez kimse, yenilmeyen takım, yenilmeyen ordu, yenilmeyen kumandan yoktur. Yenilgilerden sonra üzülmek de tabiidir. Ancak bu üzüntü insanın maneviyatını yok edecek, onu çökertecek seviyeye varmamalıdır. Yenilen, toparlanarak kendini yeneni yenmek için olanca gücü ile, azimle daha çok çalışmalıdır.”