World News

Evlat acısı gibi…

Ahhh be, 2024 Avrupa Futbol Şampiyonası’nda yarı finalin kapısından döndük. Hollanda karşısında sen ilk yarıyı adamlara neredeyse tek bir pozisyon vermeden, 1-0 galip bitir. İkinci yarıda da Arda Güler’in bir topu direkten dönsün ve ikinci golden ol, sonra da 6 dakikada yediğin iki golle turnuvaya veda et…

Sorarım size; İnsan kahrolmaz da ne olur?

Vallahi, tabiri caizse hani ‘evlat acısı gibi’ koyuyor değil mi insana?

Neresinden başlayayım bilemiyorum. Ancak, öncelikle bize içinde bulunduğumuz türlü sıkıntılar arasında, gerçek anlamda bir gurur tablosu yaşatan, ‘Bizim Çocuklar’ın her birini teker teker alınlarından öpüyor, zaman zaman kafaları karıştırsa da Montella’yı da yürekten kutluyorum.

İlk olarak Montella’nın neden zaman zaman kafa karıştırdığını çok kısa açıklayayım.

Bir kere, Montella’nın oyuncu seçimi ve değişikliklerinde tercih ve zamanlama hataları olduğu kanısındayım. Örneğin, Gürcistan karşısında çok iyi oynamasa da, sahaya sürdüğü takımı Portekiz karşısına neden çıkarmadığını sormak isterim kendisine. Ayrıca, elinde Cenk Tosun gibi bir gol ayağı varken neden oynatmadığını, oyuncu değişikliği için, illa ki gol mü yemek gerekiyor merak ediyorum. Ancak bu ve benzeri serzenişlerime ve de her şeye rağmen Montella’nın takımımız için doğru bir isim olduğunun altını çizip, totalde oyuncularımızla birlikte ve her şeye rağmen İtalyan teknik adamın da alkışı hak ettiğini belirteyim.

Bakın, işin aslı şu; Grup maçlarımızda Gürcistan’ı yendikten sonra, Portekiz’e kaybetmemiz, UEFA dahil bütün odaklara, Ay Yıldızlılar'ın Çekya’ya da kaybederek evin yolunu tutacağını düşündürdü.

Fakat evdeki hesap çarşıya uymadı ve ‘Bizim Çocuklar’ Çekya’yı da çekip kopardı ve Portekiz’le birlikte 6 puan toplayıp averajla grup ikincisi olarak son 16 turuna kaldı.

Gruplar aşamasında, en iyi futbolu oynayan ve tam anlamıyla bir bütünlük ortaya kopun ve plasesi dahi olmadığı şampiyonanın favorileri arasında dile getirilmeye başlayan Avusturya ile eşleştiğimizde, ‘Avrupa futbolunun baronları’, “Buraya kadar” dediler. Ama öyle olmadı maalesef, sahada iyi duran, akıllı bir taktik uygulayıp rakibine şans tanımayan Türk Milli Takımı, sahanın yıldızı olan Merih Demiral’ın iki güzel golüyle Avusturya’yı kupanın dışına itip adını çeyrek finale yazdırdı.

Adamların bir anda etekleri tutuştu. Baktılar ki Türkiye, ev sahibi Almanya’nın, son şampiyon İtalya’nın televizyondan izlemek durumunda kaldığı turnuvada  ‘uygun adım’ hedefe doğru ilerliyor…

Bu noktada, futbol baronları ve etki alanlarındaki figürasyon hemen harekete geçti?

Ve el birliğiyle, farklı siyasi mesaj ihtiva eden enva-i türünün onlarcasına tanıklık ettiğimiz halde, abuk subuk bir gerekçeyle Merih Demiral’ın tamamen ulusal bir nitelik taşıyan, son derece normal ve sıradan bir hareketine iki maç cezayı kilitleyip, hem sakatlık ve kart cezalarıyla boğuşan takımın, hem de ülke gündeminin şirazesini kaçıran bir bomba patlattılar!..

Ayrıca, her ihtimale karşı da, “Bu çılgın Türkler her koşulda bir çıkış yolu bulur. Biz işimizi sağlama alalım” diyerek Hollanda maçına Fransız Clement Turpin’i atadılar.

O Turpin de görevini layıkıyla yerine getirdi. (!)

Maçın ilk yarısında Mert Müldür’ün kaval kemiğine basan ve futbol oyun kurallarının uygulandığı her ortamda karşılığı, ‘kırmızı kart’ olan pozisyonda Xavi Simons’a sarıyı gösterip durumu geçiştirdi.

Aynı Turpin, ikinci yarıda Samet’in sakatlandığı pozisyonda da kırmızı kartı ıskaladı. Bunlara ilave olarak, ikinci yarıda 65. dakikada, skor 1-0'ken Kaan Ayhan’a Hollanda ceza alanında yapılan hareketin hiç te masum olmadığı ve karşılığının da penaltı olduğunu düşünüyorum.

Evet sonuçta, ‘Bizim Çocuklar’ EURO 2024’ten elenerek eve döndü. Bu, uluslararası bir turnuvada ne ilk elenişimiz, ne de son olacak muhtemelen.    

Ancak, en başta da söylediğim gibi insana acı veren bir eleniş bu.

Tek tesellimiz, organizasyonun en genç ikinci, ilk sekiz içindeyse en genç olan takımımızın, taraflı tarafsız herkesin gönlünü kazanan bir görüntü ortaya koyması oldu.

Ben bu oyuncu grubunun, yani ‘Bizim Çocuklar’ın önünün açık olduğunu ve öncelikle 2026 Dünya Şampiyonası olmak üzere, çeşitli organizasyonlarda çok başarılı olacağına inanıyor ve federasyon hariç bu ekibin her kademesinde görev yapan herkesi, gönülden kutluyorum.

Hoşçakalın…   

   

Читайте на 123ru.net