World News

TABUT CİVİSİNDEN KURTULMA SEFERBERLİĞİ

TABUT CİVİSİNDEN KURTULMA SEFERBERLİĞİ

Saygıdeğer Önce Vatan Gazetesi okurlarım, 31 Mayıs’ı Dünya Sağlık Örgütü Dünya Sigara İçmeme Günü, Sağlık Bakanlığımız ise Dünya Ruh Sağlığı Günü ilan etmiştir. Bu haftaki yazımın konusunu Yeşilay Eski Yönetim Kurulu ve Sarıay Yönetim Kurulu Üyesi olarak ve en önemlisi 45 yılı aşkın süredir bağımlılıkla mücadele eden bir kişi olarak bu konuda bazı bilgileri bir kez daha sizler ile paylaşmak istiyorum.

Korona virüsünün oluşturduğu pandemi günlerinde hepimiz çok endişelenmiş ve doktorlarımızın tüm uyarılarını dikkate almıştık. Maske kullanma alışkanlığı bu günlerde oluştu. Amaç sağlığımızı korumaktı. Şükür olsun ki bu illetten devletlerin aldığı önlemler, sağlık alanında çalışanların özverili çalışmaları ve halkın katkıları ile kurtulduk. Ancak onlarca yıldır sağlığımızı tehdit eden sigaradan kurtulmada aynı başarı gösterilememektedir. Bu yıl sigara içiminde Türkiye dünya birincisi oldu. İçme sayımız artmış. Özellikle kadın ve çocuklar arasında artış yüksek. Bu durum bağımlıkla mücadele eden bizleri üzmekte, gelecek ile ilgili hayallerimizi ziyadesiyle sıkıntıya sokmaktadır. İnanın sigara içeriğindeki kimyasallar ile sağlığımıza korona virüsünden çok daha fazla zarar vermektedir.

2020 yılında Sarıay Derneği olarak, Sağlık Bakanlığı ve Milli Eğitim Müdürlüğü işbirliği ile sigaranın sağlığımız üzerinde ki olumsuz etkisini gençlerimize canlı canlı göstermek üzere bir proje hazırladık. Bu proje çerçevesinde liseli öğrenci kardeşlerimizi Yedikule Göğüs Hastalıkları Hastanesi, Beylikdüzü Devlet Hastanesi ve Süreyyapaşa Göğüs Hastalıkları Hastanesine götürdük. Öğrencilerimiz burada sigara nedeni ile sağlığını yitiren hastalar ve refakatçileri ile buluşturduk. Gençler bizzat hastane ortamında KOAH hastaları ile kendi rızaları ile birebir görüştürüldü. Hastalar yaşadıklarını bire bir öğrenci kardeşlerimiz ile paylaştılar. Sigaranın kendilerine neler yaptıklarını, içinde bulundukları durumu anlattılar. Bazı hastalar artık nefes alabilmek için cihaz desteğine ihtiyaç duyuyor, bazısı artık konuşamıyor ve yazarak iletişim kurmaya çalıştılar. Gerçekten de hüzün verici buluşmalardı. Hem hastaların hem de yakınlarının yaşam kalitesinin nasıl düştüğünü yani sigara kullanırlarsa gelecekte nasıl bir hayatın kendilerini beklemekte olduğunu gördüler. Daha sonra yaptığımız çalıştaylar ile öğrencilerimizden geri dönüşüm almaya çalıştık. Projeye katılan öğrencilerin % 42’sinin sigarayı bıraktığını veya ailesinde içenlere bıraktırdığını öğrendik. Tüm ailelere çevrelerinde sigara nedeniyle ağır sağlık sorunu yaşayanlar ile çocuklarını buluşturmalarını ve küçük yaşta “Ana kuzusu musun?” gibi sözler ile sigara içmeye teşvik edenlere “hayır” demeyi öğretmenizi önemle rica ediyorum. Sigaranın ve alkol alınımının insanı büyütmediğini, modernleştirmediğini, yalnız zavallılaştırdığını öğretmek bu illetle mücadele için çok önemli.

Dünya Sağlık Örgütü’ne göre dünyadaki en önemli sağlık sorunu başta sigara olmak üzere tütün kullanımı olarak ifade edilmektedir. Biliyoruz ki, halen dünyada yaklaşık 1 milyar 250 milyon insan sigara içmektedir ve önümüzdeki yüzyılda yaklaşık 1 milyar insanın sigara nedeniyle beklenenden erken dönemde öleceği tahmin edilmektedir. Sigara içenlerin yarısı sigaraya bağlı nedenler yüzünden beklenenden erken dönemde ölmektedir. Sigara ölüm nedeni olan 40’tan fazla hastalığa yol açmaktadır. 

TÜİK’in anket sonuçlarına göre sigara içenlerin % 94,5’i sigara paketleri üzerindeki uyarı işaretlerinin farkındadır. Tütün ve tütün mamulü kullanmayanlarda ise bu oran %74,6 olarak ifade edilmektedir. Bir fizyolog olarak, yöneticisi bulunduğum laboratuvarımız da yapmış olduğumuz pasif içiciliğe yönelik araştırmalarda sigara dumanına maruz kalan sıçanların beyin gelişiminde gerilme olduğu, sağlığının bozulduğu tespit edilmiştir. Ayrıca bilmekteyiz ki, 20 yıl süreyle 1 paket sigara içenin, ciğerlerinde, bronşiollerinde, alveollerinde onlarca katran birikmektedir. Hepimiz bilmekteyiz ki, sigara yalnız içeni değil, aynı ortamda bulunanı da öldürmektedir. Kapalı alanlarda sigara yasağının yürürlüğe girdiği ülkelerde sigaraya bağlı ölümlerin azaldığı gösterilmiştir. Yine yasağın uygulandığı işletmelerin cirolarında da azalma olmadığı görülmüştür. İnsanların yararına uygun olarak düzenlenen bu tür uygulamalar hem insan yaşamı korumakta, hem de ticari faaliyetlere bir sıkıntı vermemektedir. Sigara, içinde ki nikotin yalnız bağımlılık yapıcı bir madde değil, aynı zamanda bağışıklık sisteminin kanser yapma potansiyeli olan hücrelerin saptanıp yok edilmesini önlediği için kullanıcıların tüm kanser türlerine yakalanma riskini artırmaktadır. (Bu konuda Sarıay Derneği adına eşim Dr. Havva Altunçul tarafından hazırlanan kitaba https://www.sariaydernegi.org/yay%C4%B1nlar%C4%B1m%C4%B1z  adresinden ulaşabilirsiniz.)

Tüm sigara içenler sigarayı bırakma konusunda yardım almak için, çeşitli merkezlere, hastanelere, hekimlere başvurabilir ve yardım alabilirler. Sonuç olarak, bizlere düşen en önemli görev, insan sağlığının en önemli düşmanlarından olan sigara ile mücadele etmek ve böylelikle, büyük ölçüde ‘Dumansız Hava Sahası’ oluşturabiliriz. İnsan hayatını duman eden tabiri caiz ise “Tabut çivisi” diye de adlandırdığımız sigaranın esiri olabiliriz. Sigara bizleri bırakmadan, bizim onu bırakmamız konusunda ne dersiniz?

Dumansız, sağlıklı, mutlu nice güzel günler diliyor, saygılar sunuyorum.

Читайте на 123ru.net