World News

KIRILMADIK NE KALDI? (10)

Devam...

 

‘’İSTANBUL Can Çekişiyor!’’

Duyan, Gören Var mı?



    İstanbul’un yıllar öncesinde kalan dostluklarından, kardeşliklerinden, komşuluk ilişkilerinden artık eser dahi yoktur.

   50 yıl öncesinin o kibar, mütevazı, Türkçemizi mükemmel kullanan, sevgi ve saygı dolu ‘İstanbullu profili ’ yok olmuş, adeta yok edilmiştir!

   Gün geçmemektedir ki, İstanbul sokaklarından tecavüz, gasp, cinayet, yaralamalı ve ölümlü kaza haberleri gelmesin! Özellikle kadınlarımız öldürülmesin..!

   Şehrin giderek artan nüfusu, yaşanan suç oranını da büyük ölçüde arttırmıştır. Sokaklarımızda başıboş gezen çocuklarımız, tinerciler, fuhuş, hırsızlık, uyuşturucu, sahtekârlık, cepçiler, hapçılar, giderek artan bir trafik terörü ve özellikle Suriye’de yaşanan savaş nedeniyle ülkemizin kabul ettiği milyonlarca Suriyeli mültecinin büyük şehirlerimize ve İstanbul sokaklarına yansıyan dramı, içimizi parçalayan insan manzaralarıdır.

 İstanbul çığlık, çığlığadır!

 İstanbul’un doğal yaşamı yok olmak üzeredir!

 İstanbul artık son nefesindedir!

   ‘O her sengine yekpare Acem mülkünün feda olmasıyla’ ölçümlenen bu dünya mirası şehrimizin içinde barındırdığı tüm güzellikler yavaş, yavaş kaybolmakta; içinde yaşadığımız biz insanların ve yönetenlerin umursamazlığı nedeniyle acımasızca yok edilmektedir..!

   Yıllar öncesi İstanbul’un tüm güzelliklerini bilen, yaşayan, gören her semtinin sıcak insani ilişkilerine tanıklık eden ben ve benim kuşaklarımı da üzdüğüne inandığım bu olumsuzluklar;

   Eminim ki, bugün bu aziz şehirde yaşayıp da ‘kentsel/rantsal dönüşüm’ adına uygulanan türlü yapılaşmalara, adeta ‘taşlaşan İstanbul manzarasına’ kayıtsız kalmayan/kalamayan herkesi üzmektedir.

   Günümüzde İstanbul’un siluet simgesi olmuş Ayasofya’nın, Sultanahmet Camiinin o muhteşem görüntülerinin arkasına bir hançer gibi saplanan iki gökdelen görüntüsü; ‘Birilerinin, birilerine darıldım’ demesiyle geçiştirilemeyecek kadar önemli olup; böylesi bir yapılaşmaya izin verenlerin büyük bir hatası, en hafif tabiriyle ‘vurdumduymazlığın’ ta kendisidir..!

 562 yıldan beri İslamiyet’in, Türk Milletinin mührünü taşıyan bu topraklarda:

 Semaya yükselen camilerimizden yayılan ezan seslerinin, kültür zenginliğimiz olarak yorumladığımız kiliselerin çan seslerinin duyulduğu; dünya kültürlerinin mirasını taşıyan, ay yıldızlı sancağımızın gölgelediği ‘Aziz İstanbul’umuzun’ binlerce yıl öncesini anlatan tarihine sahip çıkmak, bu kentte yaşayan herkesin ama öncelikle bu kenti yönetenlerin görevidir.

     Gelişen teknolojinin tüm yansımalarının acımasızca uygulandığı bugünün İstanbul’unda; neredeyse her mahallede bir AVM’nin açıldığı, doğayı ve doğal yaşamı barındıran tüm yeşilliklerin büyük bir bölümünün yol, köprü, yeraltı treni yapımına feda edildiği günümüzde; şehrin sadece yol çevrelerinin yalap, şalap çimlendirilmesi, kimilerince ağaç diye vasıflandırılan ama aslında süs çalılarıyla bezenmesi, yaşanan gerçekleri ortadan kaldırmayacak uygulamalardan sadece birkaç örnektir.

    Bunun yanı sıra her şiddetli yağışta şehrin ‘Kanal İstanbul’ gibi görüntülere bürünmesi, alt yapısıyla ilgili en büyük problemi olmaya devam etmektedir.

     Hatta öylesine devam etmektedir ki! Çok şiddetli sağanak yağışlarda ‘Üsküdar sahili adeta deniz seviyesi ile örtüşebilmektedir…

    Her konuşmasında ‘Taksim gezi parkı’ olaylarını gündeme taşıyanların; Taksim tünellerinde yaşanan göl manzaralarına, burada mahsur kalan araç ve insan görüntülerine de bakmaları gerekir!

  Şiddetli sağanak yağışlar sonrasında her semti adeta boğulan İstanbul’da yaşanan bu şehir manzarasına, ne bu şehri yöneten Büyükşehir Belediyesinden, ne de ilgili bakanlıktan daha önce yaşananlarda olduğu gibi bir açıklama gelmemiştir/gelmemektedir! Yaşanan bu olumsuzluklar, tabii afat denerek geçiştirilemeyecek kadar önemlidir.

   Yaşananlar, böylesine bir tabiat olayı da olsa, 2002’den beri bu şehri yönetenlerin, bu ve benzer afetleri önleyecek alt yapıyı gerçekleştirmemiş/gerçekleştirememiş olması sorgulanması gereken önemli bir husus olmalıdır!

   İstanbul çığlık, çığlığa son nefesindedir!

   ‘Ey İstanbul!’ Hitabıyla meydanlarda yeri, göğü inleterek bu dev şehirde yaşayan insanlardan oy isteyenler:

    Umarım, İstanbul’un her köşesinde yaşanan bu olumsuzlukları görüyor ve duyuyordurlar! Tıpkı ülkemizin diğer kent merkezlerinde yaşanan benzer olumsuzlukların görülmesi, yükselen insan ve doğa feryatlarının duyulması gerektiği gibi..!

 (Bk. Kaynakça (1) www.atillacilingir.com, ‘Heybeli’de Yaşamıyor Artık O Dalgalar’ video klibi…)

Читайте на 123ru.net