2024 MOLDOVA CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ VE AB REFERANDUMU
Giriş
Balkanlar’da “landlocked” (deniz kapalı) statüde bir devlet olan Moldova Cumhuriyeti veya kısaca Moldova, Ukrayna ile Romanya arasında kalan görece küçük ama kendisine özgü bazı önemli özellikleri bulunan bir devlettir. Bu yazıda, 20 Ekim 2024 tarihinde düzenlenecek Moldova Cumhurbaşkanlığı seçimi ve bu seçimle eşzamanlı olarak sandıkta Moldovalı seçmenlerinin önüne koyulacak olan Avrupa Birliği (AB) referandumu analiz edilecektir.
Dünya haritasında Moldova
Moldova’nın Kısa Siyasi Tarihi ve Siyasal Sistemi
Tarihsel süreçte daha çok Besarabya ve Boğdan gibi isimlerle bilinen Moldova, Osmanlı İmparatorluğu’na bağlı Romanya Prensliği’nin kontrolündeki bir bölge olarak üç asır kadar Türk hâkimiyetinde kalmıştır. Ancak 1812 tarihli Bükreş Antlaşması ile Romanya’nın Moldova’yı da içeren bir bölümü Rus Çarlığı’nın kontrolüne geçmiştir. 1917 Bolşevik Devrimi sırasında Moldova Demokratik Cumhuriyeti adıyla kısa bir özerklik deneyimi yaşayan Moldova, daha sonra ise sık sık Romanya ile Rusya (o dönemdeki adıyla Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği) arasında el değiştirmiş; ancak 1947’den itibaren tamamen Rusya’nın kontrolüne geçerek Moldova Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti (Moldovya SSC) olarak SSCB’nin bir parçası haline gelmiştir.
Mircea Snegur
SSCB’nin yıkılmasını müteakip 1991 yılında bağımsızlığını kazanan Moldova, günümüzde yarı-Başkanlık sistemiyle yönetilen bağımsız, egemen ve üniter bir Cumhuriyettir (1994’ten beri). 1994 tarihli Moldova anayasasına göre, 101 sandalyeli Moldova parlamentosu yasamadan sorumluyken, yürütme erki Cumhurbaşkanı ve meclis içerisinde oluşturulan ve başında Başbakan’ın olduğu Moldova hükümeti arasında paylaşılmaktadır. 1991’de ilk kez düzenlenen Moldova Cumhurbaşkanlığı seçimlerini kazanan Mircea Snegur, ülke tarihinin ilk Cumhurbaşkanı olurken, 1996 tarihindeki seçimleri kazanan bağımsız aday Petru Lucinschi de ikinci Cumhurbaşkanı olarak tarihe geçmiştir.
1991 ve 1996 seçimlerinde doğrudan halk oylaması yöntemiyle Cumhurbaşkanı’nı seçen Moldova, 2001’de ise, anayasa değişikliği sonrasında, üçüncü Cumhurbaşkanı -Moldova Cumhuriyeti Komünistler Partisi (PCRM) adayı ve Genel Başkanı- Vladimir Voronin’i parlamentoda yapılan oylama sonucunda seçmiştir. 2005 yılında SSCB’nin yıkılması sonrasında demokratik yolla iktidara gelen ilk siyasal parti olan PCRM’nin adayı Voronin bir kez daha parlamentoda yapılan oylama sonucunda Cumhurbaşkanı seçilirken, 2009-2010 döneminde Cumhurbaşkanlığı seçimi ülkede büyük bir krize neden olmuş ve 61 oya ulaşılamadığı için bu dönemde bir süre Cumhurbaşkanı seçilemediği için geçici süreyle görev yapan Cumhurbaşkanı olmuştur. 2011-2012’de yapılan seçimlerde ise, bağımsız aday Nicolae Timofti, Moldova’nın 4. Cumhurbaşkanı seçilmiştir.
İgor Dodon
2016 Cumhurbaşkanlığı seçimleri, Anayasa Mahkemesi’nin Cumhurbaşkanı’nı parlamentonun seçmesini öngören anayasa kararını iptal etmesi nedeniyle yeniden doğrudan halk oyuyla yapılmış ve bu seçimi kazanan demokratik sosyalist ve Rusya yanlısı çizgideki Moldova Cumhuriyeti Sosyalist Partisi (PSRM) adayı İgor Dodon, ülkesinin 5. Cumhurbaşkanı seçilmiştir. 2016’da seçimi Dodon’a karşı kaybeden liberal-merkez sağ çizgideki ve AB yanlısı Eylem ve Dayanışma Partisi (PAS) adayı Maia Sandu, 2020 seçimlerini ise Dodon karşısında kazanmış ve Moldova’nın 6. Cumhurbaşkanı olarak günümüze kadar görev yapmıştır.
Maia Sandu
Bu bağlamda, Moldova, son yıllarda, Rusya ile AB yanlısı güçler arasında yaşanan rekabet sonucunda Cumhurbaşkanlarının sırayla iki kamp arasında el değiştirdiği bölünmüş bir ülke olarak dikkat çekmiştir. Zaten ülkenin bir bölümünde tek taraflı olarak bağımsızlığını ilan eden ve bir anlamda Avrupa’daki son komünist devlet olan özerk Transdinyester Moldova Cumhuriyeti de -Rusya desteği sayesinde- Moldova toprakları üzerinde kendi başına hareket edebilen bir yapıdadır. Moldova Transdinyester’i kendisi bağlı özerk bir cumhuriyet kapsamında değerlendirirken, Rus askeri güçlerinin koruduğ ve neredeyse tamamı Rusya vatandaşlığı alan Transdinyester halkı ise, Prinistrovya Cumhuriyeti adıyla kendilerini bağımsız bir devlet olarak değerlendirmekte, ancak Güney Osetya ve Abhazya dışında hiçbir devlet tarafından tanınmamaktadırlar. Moldova’nın idari yapısı gereği, ülkede Transdinyester dışında Türk kökenli Gagavuzların yaşadığı Gagavuzya da özerk cumhuriyet statüsündedir. Trandinyester ve Gagavuzya gibi Rusya’nın çok etkili olduğu bölgelerdeki durum sayesinde, Moldova, dış politikasında Rusya yörüngesinden çıkmaya cesaret edemeyen bir ülke halindedir. Buna karşın, artan ekonomik ilişkiler ve Rusya’nın dış politikasındaki gelişmelerin halkta tepki yaratması nedeniyle, Moldova, 2022 yılında AB üyeliğine başvurmuş ve aynı yıl içerisinde Brüksel tarafından tam üyeliğe aday bir ülke olarak ilan edilmiştir. 2023 yılında ise, AB tarafından Moldova ile tam üyelik müzakerelerine başlanmasına karar verilmiştir. Bu şekilde, ülke, giderek Rusya’nın hâkimiyetinden çıkarak AB’ye yönelim halindedir.
Moldova haritası
Moldova’nın yaşadığı diplomatik, siyasi ve ekonomik sorunlar, geçtiğimiz asırlarda ve on yıllarda bu ülkenin kendi kendini yönetme tecrübesinin sınırlı olması ve kumanda ekonomisinden piyasa ekonomisine geçişte yaşanılan zorluklar nedeniyle ülkenin ekonomik gelişmişlik düzeyinin oldukça düşük olmasıyla da yakından alakalıdır. Nitekim 3 milyon 600 bin civarında nüfuslu denize kapalı ve küçük bir devlet olan Moldova, 40 milyar doları aşmayan ekonomik hacmiyle ekonomik açıdan dış etkiye fazlasıyla açık durumdadır. Ülkenin etnik yapısı ise, Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı verilerine göre; yüzde 75 Moldovanlar (Moldovalılar), yüzde 6,6 Ukraynalılar, yüzde 4,6 -Türk kökenli Ortodoks bir halk olan- Gaga(v)uzlar veya Gökoğuzlar, yüzde 4,1 Ruslar ve yüzde 1,8 Bulgarlardan oluşmaktadır.
Moldova’nın idari bölgeleri
Diplomatik arenada Birleşmiş Milletler’in yanı sıra Avrupa Konseyi, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT), Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT), Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ), Karadeniz Ekonomik İşbirliği Örgütü (KEİ), Demokrasi ve Ekonomik Kalkınma Örgütü (GUAM) ve Güneydoğu Avrupa İşbirliği Süreci üyesi olan Moldova, ekonomik olarak daha çok Rusya, Romanya, Ukrayna, İtalya ve Türkiye gibi ülkelerle yakın ilişkiler içerisindedir. Ancak son yıllarda özellikle hizmet sektöründeki gelişimle birlikte gelişmiş Avrupa ülkeleriyle olan ekonomik bağlar artmakta ve bu da Moldova’nın Brüksel yönelimini ivmelendirmektedir. Rusya ise, eski tip büyük güç refleksleriyle, daha ziyade siyasi/diplomatik sorunları kullanarak yönetme tarzıyla Moldova’yı kontrolünde tutmaya gayret etmektedir.
2024 Cumhurbaşkanlığı Seçimi ve AB Referandumu
2024 Moldova Cumhurbaşkanlığı seçiminde, 2016 ve 2020’ye benzer şekilde yine Avrupacı ve Rusya’ya yakın siyasi güçler arasında bir mücadele yaşanmakta olup, AB üyeliği yanlısı ylem ve Dayanışma Partisi-PAS adayı mevcut (6.) Cumhurbaşkanı Maia Sandu, güncel bazı anketlere göre seçimin ağır favorisi durumundadır. Nitekim ilk turda yüzde 30-35 arasında bir oy alması öngörülen Sandu’nun ikinci turda seçimi kazanmasına kesin gözüyle bakılmaktadır. Sandu, Dünya Bankası’nda çalışmış olması ve ekonomiyi bilmesi nedeniyle, Moldovalıların yaşam standartlarını yükseltebileceğine inandıkları genç bir kadın siyasetçidir.
Sandu’yu seçimde bir nebze olsun zorlayabilecek adaylar ise Rusya yanlısı Moldova Cumhuriyeti Sosyalist Partisi (PSRM) adayı Alexandr Stoianoglo ile yine Rusya’ya yakın popülist bir sağ parti olan Bizim Parti (Partidul Nostru/PN) adayı Renato Usatîi’dir. Ancak bu iki adayın oy oranlarının yüzde 10’ları geçmesi pek beklenmemektedir. Seçimin geçerli olabilmesi için yüzde 33 katılım oranı gerekmesinin yanı sıra, Moldovalı yetkililer, Rusya’ya bağlı güçlerin seçimleri destabilize ettiği yönünde çeşitli iddialarda bulunmaktadırlar.
AB Komisyonu Başkanı Ursulan von der Leyen ile Moldova Cumhurbaşkanı Maia Sandu
Seçimin yanı sıra, Moldovalılar, bu defa sandık başına AB üyeliğini de oylamak için gideceklerdir. Bu konuda oldukça fakir bir devlet olan Moldova’da AB üyeliği çok avantajlı ve cazip bir faktör olarak görülürken, Rus kökenli veya siyaseten/kültürel olarak Rusya’ya yakın gruplar da AB karşıtı güçlere oy verme eğilimindedirler. Hemen hemen aynı tarihlerde benzer bir AB-Rusya ikilemi yaşayan Gürcistan’da da parlamento seçimlerinin düzenlendiği düşünüldüğünde, Moskova ile Brüksel arasında bu ülkelerdeki hâkimiyet konusunda adeta bir bilek güreşinin yaşandığını söylemek mümkündür. Ancak seçimde özgür irade söz konusu olduğu ve ekonomik kaynak açısından AB çok daha güçlü olduğu için, özellikle Moldova’da AB yanlısı güçlerin zaferi akla daha yakın bir ihtimaldir.
Buna karşın, Ukrayna’nın maceracı Batı yöneliminin Rusya gibi yerleşik bir büyük güç tarafından nasıl ezildiği hesaba katılırsa, Moldova’nın Transdinyester ve Gagavuzya gibi Rusya yanlısı vatandaşların yoğun yaşadığı bölgeleri AB üyeliği sürecinde elinde tutması zor hale gelebilir. Zira Ukrayna ve Suriye’de askeri açıdan büyük kayıplar vermesine karşın, BRICS ve Doğu blokunun desteğiyle, Rusya, Moldova’nın da toprak bütünlüğünü bozabilecek jeopolitik hamlelere kolaylıkla girişebilir. Ancak Rusya’nın da NATO üyesi olmayan ve anayasasının 11. maddesinde tarafsızlığı ilke olarak benimseyen Moldova üzerinden Avrupa pazarına erişebileceğini öngörerek, Moldova’nın gerçekleşmesi henüz kesin olmayan AB üyeliğine büyük bir engel çıkarmayacağı da düşünülebilir. Nitekim Rus etkisinin yoğun olduğu Güney Kıbrıs Rum Kesimi’nin (resmi adıyla Kıbrıs Cumhuriyeti) yıllardır bir AB üyesi olması, bu konuda önemli bir örnek oluşturmaktadır. Bu nedenle, Rusya karşıtlığına yönelmeyen AB üyeliği yolunda adımlar atan bir Moldova, Moskova’nın elinde bazı siyasi kozlar olduğu sürece doğrudan bir çatışma sebebi de olmayabilir. Elbette bu konuda bölge uzmanlarının görüşlerine başvurmak gereklidir.
Sonuç
Sonuç olarak, Batı basın-yayın organlarına yansıdığı kadarıyla, 2024 Moldova Cumhurbaşkanlığı seçimi ve AB üyeliği referandumunu Batıcı güçler (Maia Sandu) kazanacaktır. Ancak küçük devletlerde seçime müdahaleler çok etkili olabildiği gibi, Rusya’nın da Moldova üzerinden AB pazarına erişmek bağlamında bu sürece henüz çok sert tepki vermeyeceği düşünülebilir. Zira daha önce de bahsedildiği üzere, Moskova, Transdinyester ve Gagavuzya gibi meseleler üzerinden Moldova karşısında büyük kozlara sahiptir ve Moldova’nın Batıcı yönelimi Moskova karşıtı ve NATO yanlısı bir hâl alırsa, Rusya’nın müdahale yapma imkânları ve kapasitesi mevcuttur.
Kapak fotoğrafı: https://www.eunews.it/en/2024/04/17/moldova-to-hold-eu-membership-referendum-with-presidential-elections-on-october-20/
Prof. Dr. Ozan ÖRMECİ