Yaralı Kartal Fener'i avladı
İki taraf için de önemi çok yüksek bir maçtı. Beşiktaş, yönetimsel çalkantılar ve sahada kötü giden işleri tersine çevirmek istiyordu. Seyircisi önünde camiayı yeniden umutlandırmak için bir fırsat maçıydı. Fenerbahçe ise derin kadrosu ve şampiyonluk yolundaki motivasyonu ile maçı kazanmak istiyordu. İki takımın içinde bulunduğu şartlar belki maç öncesinde Fenerbahçe'yi öne çıkarıyordu ancak Dolmabahçe'ye gelip elini kolunu sallayarak Beşiktaş'ı yenmek de o kadar kolay değildi elbette. Beşiktaş'ın yumuşak karnı savunmanın göbeği, Fenerbahçe'nin zaafı ise genel takım savunmasıydı. Mert'in sağ bekte başlaması, Serdar Hoca'nın Rafa Silva'yı sol öne atması, maçın en dikkat çekici eşleşmesiydi.
Maç sert ve orta saha mücadelesi şeklinde başladı. Beşiktaş, savunmasını önde kurup ön alan baskısı yapmaya çalışırken, Fenerbahçe daha kontrollü oynayarak hızlı çıkışlarla gol aradı. İlk 20 dakika pozisyon üretme anlamında F.Bahçe'nin planı tuttu. Sarı-laciverliler, Dzeko ile arkaya sarkarak 2 net pozisyon buldu. Beşiktaş ise 30'da en iyi yaptığı işi yaptı. Rafa Silva merkeze geldiğinde göbekten Gedson'un pasıyla karşı karşıya kaldı ancak Livakovic'e takıldı. Tadic'in frikikte direkten çıkan topu ise ilk yarının dikkat çekici anıydı. İkinci yarıya iki taraf da aynı kadrolarla çıksa da daha fazla risk almaya başladılar. Ancak iki taraf da uzun topu tercih edince pozisyon kısırlığı yaşandı. Hamleler işe yaradı ve Chamberlain-İmmobile işbirliği Beşiktaş'ı öne geçirdi. Mourinho'nun hücum yerine orta alanda kalmayı tercih etmesi, Beşiktaş'ı cesaretlendirdi. Siyahbeyazlılar, sahaya iyi bir mücadele koydu. Kalan zaman sıkışınca Fenerbahçe riskleri alarak yüklenmeye başladı, bir topu daha direkten döndü. Beşiktaş savunması o anlarda iyi iş çıkardı. Beşiktaş, kalan süreyi de iyi kullanarak kendisi için çok önemli 3 puanı alırken, Fenerbahçe için ise büyük kayıp oldu.