Cumhurbaşkanı Erdoğan: Suriyeli kardeşlerimiz artık özgür
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:
Bölgemizde, ümidini Türkiye'ye bağlamış kardeşlerime de selamlarımı gönderiyorum. Bilhassa Gazze'de haysiyet mücadelesi veren kardeşlerime selamlarımı yolluyorum. Aynı şekilde 61 yıllık zulmün ve baskının ardından özgürlüklerine kavuşan Suriyeli kardeşlerime selam, sevgi ve en derin muhabbetlerimi iletiyorum.
İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin kabul edilişinin üzerinden 76 sene geçti. İçeriğinin uygulanması noktasında hassasiyet gösterilmiyor.
Belgenin kabulü sadece İsrail'in hukuk tanımazlığına değil Balkanlar'daki soydaşlarımızın zorunlu göçe tabi tutulmasına kadar farkı bölgelerde çok ağır insan hakları ihlallerine şahitlik ettik.
Farklı bölgelerde çok ağır insan hakları ihlallerine şahitlik ettik. BM İnsan Hakları Beyannamesi'nin zamanla içi boşaltılmıştır.
Masumları katleden caniler batılı ülkeler tarafından kollandı, baş tacı yapıldı.
Geldiğimiz noktada, insan hakları sadece dünyanın belli bir bölgesine ve belli bir insan nüfusuna uygulanan imtiyazlı haklar şeklinde algılanıyor.
15 Temmuz'da 252 insanımız FETÖ'cü hainlerce şehit edildi. Eleştiri okları ülkemize yönelirken mazlumları katleden caniler Batılı ülkeler tarafından kollandı.
Aynularab'a DEAŞ'lı caniler saldırdığında bir gecede yüz binlerce Suriyeli Kürdü ülkesine kabul eden Türkiye'ydi, bizim hükümetimizdi.
Hem Gazze mezaliminde hem de Suriye krizinde kardeşlerimizi asla yalnız bırakmadık.
"Türkiye, Suriye krizine daima vicdan odaklı yaklaştı"
Kapımıza gelene 'Türk müsün, Arap mısın, Kürt müsün' diye sormadık. Bizden yardım dileyene 'Müslüman mısın, Hristiyan mısın, Yahudi misin' diye sormadık. İlk günden beri bu meselede durduğumuz yer, tutumumuz bellidir, söz ve eylemlerimiz ortadadır. Türkiye, Suriye krizine daima vicdan odaklı yaklaşmıştır. Türkiye'ye sığınana 'sen beyaz mısın, siyah mısın' diye sormadık. Kimliğine bakmadan, sadece ülkemizin kapılarını değil, gönül dünyamızın kapılarını da açtık.
Merhamet kazandı
Suriyeli muhacirleri en güzel şekilde 13 yıl misafir ettik. Biz ensarız. Bir muhacir neyi yapıyorsa biz bunu yapmaya mecburuz dedik. Sizi kovacağız diyen bu ülkedeki ana muhalefete rağmen dedik. Bu süreci zehirlemek isteyenler oldu. CHP'nin eksi genel başkanı nefret söylemleriyle milletimizi galeyana getirmeye gayret etti. Sırf seçimde üç beş oy daha fazla alabilmek uğruna inancımıza yakışmayan yollara tevessül ettiler. Sonuçta vicdan, insanlık, merhamet, dayanışma kazandı.
"CHP'ye tavsiyem Baas'ın günah defterine baksınlar"
Sednaya Hapishanesi gibi işkence ve ölüm merkezlerine baktığımızda nasıl vahim bir felaketin eşiğinden dönüldüğü bugün çok daha iyi anlaşıldı. Eli kanlı Baas rejiminin sona ermesiyle Suriye'de huzura ve güvenliğe giden yolun kapıları açılmıştır. Suriye'de barış ortamı kök saldıkça gönüllü geri dönüşlerin sayısı da zamanla artacaktır. Şimdi CHP'nin ve bazı faşist grupların bu olumlu iklimi de sabote etmeye çalıştıklarını görüyorum. CHP'nin Şam'daki müttefiklerini kaybetmenin kuyruk acısıyla mülteci düşmanlığını köpürtmesi bu siyasi parti adına bir utanç vesikasıdır. Ülke ülke dolaşarak Türkiye'yi yabancılara şikayet ettiler. Bize bühtan eden CHP ve yandaşlarına tavsiyem, diktatör kime denir görmek istiyorlarsa Suriye'den gelen hapishane görüntülerini seyretsin. Diktatörün ne olduğunu öğrenmek istiyorlarsa Baas rejiminin günah galerisine bir baksınlar.
CHP ve ortakları ne yaparsa yapsın biz gönüllü geri dönüşleri de inşallah vakarla yöneteceğiz. Eminim siz de gururla takip ediyorsunuz.