Tam anlamıyla bir halk devrimi
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Tayyip Erdoğan, "Etrafımızdaki yangının ülkemize sıçramasına asla müsaade etmedik. Dengeli, itidalli ve hakkaniyetli politikalarla bütün bu muhataralı süreçleri hamdolsun başarıyla yönettik, yönetmeye de devam ediyoruz” dedi. Erdoğan, partisinin Yakutiye Buz Hokeyi Salonu'nda düzenlenen Erzurum 8. Olağan İl Kongresi'nde konuştu.
KRİTİK HADİSELER VUKU BULUYOR
Dünyanın ve bölgenin son dönemde sancılı günler yaşadığını belirten Erdoğan, "Küresel sistem, son 70-80 yılın en ciddi krizlerinden biriyle karşı karşıya. Koronavirüs salgını, ekonomiden ticarete, güvenlikten sosyal hayata her alanda yeni sıkıntıları ortaya çıkardı. Bilhassa Türkiye'nin etrafında çok kritik hadiseler vuku buluyor” diye konuştu.
KRİZLERDEN ÜLKEMİZ DE ETKİLENİYOR
Rusya-Ukrayna Savaşı'nın şubat ayında 4. yılına gireceğini anımsatan Erdoğan, "İsrail'in Gazze'ye yönelik katliamları başlayalı 440 gün oldu. 50 bin Filistinli kardeşimiz bu saldırılarda şehit edildi, 110 bin yaralı var. Ateşkese rağmen İsrail, Lübnan'ı taciz etmeye devam ediyor. Elbette tüm bu olaylardan, savaşlardan, krizlerden ülkemiz de etkileniyor. Komşunun evi yanarsa ya alevi ya dumanı mutlaka size ulaşır. Bütün bunlara rağmen Türkiye, bu kargaşanın ortasında bir istikrar adası olarak takdir topluyor, 'bölgenin kilit ülkesi' kimliğiyle öne çıkıyor” değerlendirmesinde bulundu.
SIKINTILAR GELİP GEÇİCİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: "Etrafımızdaki yangının ülkemize sıçramasına asla müsaade etmedik. Dengeli, itidalli ve hakkaniyetli politikalarla bütün bu muhataralı süreçleri hamdolsun başarıyla yönettik, yönetmeye de devam ediyoruz. Biz bir de bu dönemde 'asrın felaketi' denilen 53 binden fazla canımızı kaybettiğimiz 6 Şubat depremlerini yaşadık. Sadece depremin Türkiye ekonomisine faturası, 104 milyar dolar. Diğer krizleri ve çatışmaların da ekonomimize bazı olumsuz yansımaları oldu. Küreselleşen dünyada bunu engellemek maalesef mümkün de değil. Biz şunu biliyoruz, bu sorunların, sıkıntıların, zorlukların tamamı konjonktüreldir, yani gelip geçicidir. Türkiye, Allah'ın izniyle hepsinin üstesinden gelecek kabiliyete sahiptir."
DÜNYADA NE OLUP BİTTİĞİNİ BİLMİYORLAR
Muhalefetin, milletin kazanmasına tahammülleri olmayan bir ruh hali içinde olduğunu söyleyen Erdoğan, "Öyle bir girdaba girmişler ki ülkenin kazanmasına tahammülleri yok. 'AK Parti kaybetsin, AK Parti ve Cumhur İttifakı yıpransın da gerekirse Türkiye batsın' diyecek kadar muvazeneyi yitirmiş vaziyetteler. Cehalet adeta paçalarından akıyor. Dünyada ne olup bittiğini zaten bilmiyorlar. Sınırlarımızın ötesinde olanlar umurlarında bile değil. Ezberlerinin, ideolojik saplantılarının esiri olmuşlar” şeklinde konuştu.
YILLAR SONRA İNSANLARIN YÜZÜ GÜLÜYOR
Geçen günlerde Suriye'de kelimenin tam anlamıyla bir halk devriminin gerçekleştiğini belirten Erdoğan, şunları kaydetti: "61 yıllık zulmün, baskının, katliamın ve karanlığın ardından Baas rejimi artık tamamen tarihe karıştı. Ülkesinde 1 milyon masumun ölümüne sebep olan Esed kuyruğunu kıstırıp bir gecede Şam'dan kaçmak zorunda kaldı. Suriye halkı 13 yıl süren çetin mücadele neticesinde kendileriyle birlikte bizleri de gururlandıran muhteşem bir zafere imza attı. Televizyonlardan sizler de izliyorsunuz, Halep'in, Hama'nın, Humus'un, Dera'nın, Lazkiye'nin, Şam'ın sokaklarında yıllar sonra insanların yüzü gülüyor. 13 yıl sonra ilk defa Suriyeli kardeşlerimiz geleceklerine umutla bakıyor. Sevinçle, heyecanla bakıyor. Suriyeli mazlumlar 13 senedir kendilerine kol-kanat geren Türkiye'ye ve Türk milletine en samimi duygularla teşekkür ediyor, dua ediyor."
DİPLOMASİ SİYASET GİBİ AKIL İSTER
Diplomasinin tıpkı siyaset gibi ince bir sanat olduğunu söyleyen Erdoğan, "Diplomasi, tıpkı siyaset gibi akıl ister, birikim ister, öngörü ister, basiret, feraset, stratejik sabır ister. Diplomasi birkaç hamle sonrasını değil 10 hamle sonrasını hesaplamayı gerektirir. Diplomaside sadece bugünü değil yakın ve uzak geleceği de şimdiden planlamanız, çok iyi düşünüp kapsamlı analizler yapmanız icap eder. Her türlü senaryoya hazır olmak durumundasınız” ifadelerini kullandı.
Suriye halkının yanında olacağız
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün Türkiye'nin Şam Büyükelçiliği'ni faaliyete geçirdiklerine dikkati çekerek, "Suriye'nin yeniden imarı ve ayağa kaldırılmasında da tüm kesimleriyle Suriye halkının yanında olacağız. Bir kez daha 'Erzurum'la birlikte muhacire ensar olan tüm vatandaşlarımdan Allah razı olsun' diyorum. 'Rabbim bizleri sıratı müstakimden ayırmasın' diye dua ediyorum” ifadelerini kullandı.
Esed zaliminin reklamını yaptılar
Erdoğan, ne CHP'nin eski Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun ne de Özgür Özel'in 'Suriye krizi ve sığınmacılar' meselesinde bir öz eleştiri yapmadığını ve haklarına girdikleri insanlardan helallik dilemediklerini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Son ana kadar neden Esed denilen zalimin reklamını yaptıklarını, neden Esed'den medet umduklarını millete izah edemiyorlar. CHP yönetiminin Baas diktatörlüğüne bu kadar sempati beslemesinin sebebi nedir? Açıkçası milletimiz gibi biz de merak ediyoruz. Ne oldu Baas düşünce, CHP'nin hayalleri de mi suya düştü? Baas kaybedince otomatik olarak CHP de mi kaybetmiş oldu? Rahatsızlıkları nedir?”
İlk defa doğru bir cümle kurdu
Suriyelileri ölüme göndermeyerek ne kadar büyük bir hayra vesile olduklarını bugün daha iyi anladıklarını kaydeden Erdoğan sözlerine şöyle devam etti: “Sayın Özel, önceki gün sığınmacılarla ilgili yanlış mantık yürütmeyle de olsa, ilk defa doğru bir cümle kurdu. Sığınmacıların savaş yorgunu bir ülkeye dönüşlerinin zaman alacağını dolaylı bir şekilde ikrar etti. Sayın Özel'in bunu bize değil, hala mülteci düşmanlığı yapan kendi belediye başkanlarına söylemesi gerekir."
Yoğun Suriye diplomasisi
Erdoğan, Suriye'de 61 yıllık Baas rejiminin devrilmesinin ardından NATO Genel Sekreteri Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Suriye'de 61 yıllık Baas rejiminin devrilmesinin ardından yoğun diplomasi yürüttü. Suriye'de geçici yönetimin göreve başlamasıyla bölgede, barış ve istikrarın sağlanması için çaba sarf eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, İtalya Başbakanı Giorgia Meloni, Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ve Almanya Başbakanı Olaf Scholz ile telefon görüşmeleri gerçekleştirdi. Erdoğan bu çerçevede son olarak Türkiye'ye gelen ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken'ı 12 Aralık'ta Esenboğa Havalimanı'nda kabul etti.
Ankara ve İstanbul şubatın ilk haftası
AK Parti'de kongre süreci devam ediyor. Dün Erzurum kongresini gerçekleştiren AK Parti'de, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 9 il kongresine daha katılması planlandı. Şubat ayının ilk haftası İzmir, Ankara ve İstanbul kongrelerinin de tamamlanmasıyla 8'inci Büyük Olağan Kongre'ye bir adım daha yaklaşılacak. AK Parti Şubat ayının sonunda ise büyük kongreyi yapmayı planlıyor. Süreç şubat ayına yetişmezse kongre tarihi olarak ikinci seçenek olan nisan ayı işaret ediliyor. Parti kaynakları büyük kongre ne kadar erken yapılırsa değişim sürecinin o kadar çabuk başlayacağını belirtiyor. (RESUL EKREM ŞAHAN)
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Suriyeli kardeşlerimiz artık özgür
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Suriye'nin toprak bütünlüğünün bozulmasına izin vermeyiz