World News in Turkish

10’ların İzleriyle Türkiye (101)

10’ların İzleriyle Türkiye (101)

22 Aralık'ta öğretmenlerin cenazelerinin getirildiği camide bulunan sağcı bir grup, ölenlerin cenaze namazının kılınmasına karşı çıkarak engellemiş, kalabalığın dağılması ile cenazeler ortada kalmıştır.  Güvenlik güçlerinin müdahalesi ile karşılaşmayan sağcı grup, kent çarşısına yürüyerek orada toplanmış olan Aleviler ve Sünnilerle çatışmaya girmişler, çatışmalarda üç kişi öldürülmüştür…

22 Aralık gecesi sağcı gruplar, Sünni mahallerinde Alevilerin ertesi gün silahlı saldırı yapacağını iddia ederek, kitlesel biçimde silahlanılmasını sağlamışlar, Bu arada Alevilerde çıkan olaylara cevap verebilmek amacıyla silahlanarak; 23 Aralık'ta Kahramanmaraş'taki olaylar tarafların karşılıklı çatışmalarına dönüşmüştür Ancak 24 Aralıktan itibaren, saldırıların polis kuvvetlerine yönelmesi üzerine; polisle halk arasında yaşanabilecek bir çatışmayı önlemek amacıyla, kentteki bütün polisler görev dışı bırakılmıştır.  Sünni kesim bundan istifade ederek Aleviler üzerindeki baskılarını arttırmış; insanlar galeyana gelmiş, durum kontrolden çıkmış ve il genelinde büyük bir keşmekeşlik yaşanmıştır. Günlerce süren saldırıları önlemek amacıyla, Kayseri ve Gaziantep'ten askeri birlikler gönderilmiştir.

Maraş olayları patlak verdiğinde ülke yönetiminde CHP iktidarı vardı ve Başbakan, Bülent Ecevit'ti. Yaşanan olaylardan sonra, CHP'nin iç işleri bakanı İrfan Özaydınlı yaptığı açıklamada; olayların sebebinin sol örgütler olduğunu söyleyerek partisinden büyük tepkiler almış, sonrasında da iç işleri bakanlığından istifa etmek zorunda bırakılmış ve yerine Hasan Fehmi Güneş atanmıştır.

Başbakan Bülent Ecevit; olayların, kendisini uzun süredir direndiği sıkıyönetim talebine zorlamak için kontrgerillalar tarafından çıkarıldığını bildirmiştir.  Ancak yaşanan bu büyük olaylar nedeniyle 26 Aralık 1978 saat 07.00'den itibaren İstanbul, Ankara, Kahramanmaraş, Adana, Elazığ, Bingöl, Erzurum, Erzincan, Gaziantep, Kars, Malatya, Sivas ve Şanlıurfa olmak üzere 13 ilde sıkıyönetim ilan edilmiştir. Daha sonra bu ilerlin sayısı daha da artmıştır.

Maraş olayları sonrasında, Sıkıyönetim Mahkemelerinde açılan davalar 1991 yılına kadar sürmüş, çoğunlukla sağ ve aşırı sağ görüşlü olarak nitelenen toplam 804 kişi hakkında dava açılmıştır.  Sanıklardan 29 kişi idam, 7 kişi müebbet hapis, 321 kişi de, 1-24 yıl arasında hapis cezaları ile cezalandırılmıştır. Müebbet ve idam cezaları dışındakilere 1/6 oranında cezai indirim uygulanmış ve cezaları azaltılmıştır. Sıkıyönetim mahkemesinin kararı Yargıtay tarafından bozulmuş, yeniden yapılan yargılama sonucunda idam cezaları uygulanmamıştır.

1978 Ekonomi Krizi:

1978 yılına kadar ülke yönetiminde görev alan hükümetler ve özellikle Süleyman Demirel'in Başbakanlığını yaptığı AP (Adalet Partisi) iktidarları döneminde; ülke içinde refahı arttırmak ve borçları ödemek için, yeniden borç alınmıştı! Bu borçlar abartılı alındığı için gereken yerlerde de kullanılmıyordu! Halk tüketime teşvik ediliyordu. İthalat artmıştı. Düşük gelirli vatandaşlar dahi, lüks tüketim malları talep ediyordu. Otomobil fabrikalarının önünde kuyruklar oluşmuştu. Yurt içinde üretimi ve yedek parçası olmayan farklı markalarda traktörler ithal ediliyordu

Dönemin hükümetleri, düşük faizli kredileri hiç ödenemeyecekmiş gibi alıp kullandılar. Önemli bir miktarını da har vurup, harman savurdular.

Gelişigüzel devlet sübvansiyonları, bu borçlarla karşılandı. 1970 yılında 1,8 milyar dolar olan dış borcumuz, 1977 yılında 10 milyar dolara dayandı. Bu borçların çoğu da kısa vadeli borçlardı. 1978 yılında kısa vadeli borçların, toplam borç içindeki payı % 52'ye ulaştı ve sonunda 1978 krizi patladı.

Krizin ardından iktidara gelen Ecevit Hükümeti, 4'ncü ekonomik tedbirler planını hazırlama çabasına girdi. Önce bir yıllık geçiş planı hazırladı. Ancak planı uygulayamadan, 14 Ekim 1979 seçimlerinde başarısız olduğu için istifa etti. Yerine gelen Demirel Hükümeti'de, ülkedeki karışıklıklar nedeniyle önemli kararlar alamamıştır.

Читайте на 123ru.net