Türk ralliciler, Pekin-Paris Klasik Otomobil Rallisi'nde start aldı
Pekin'den Paris'e 37 günde 14 bin 500 kilometre yol katedilen yarışa, Türk ralliciler Ali Eriç ve Alican Eriç'ten oluşan ekip 1973 model Anadol STC-16 marka otomobille, Yaman Besen ve Tamer Kızıltan'dan oluşan ekip ise 1949 model DeSoto marka otomobille katıldı.
İlki 1907'de düzenlenen, bu yıl 8'incisi gerçekleştirilen rallide en eskisi 1914, en yenisi 1975 model 110 klasik araç, farklı motor klasmanlarında yarışıyor.
Yarışa baba ve oğul takımı olarak katılan Eriç'lerin kullandığı STC-16, Türkiye'nin duayen rallicilerinden Serdar Bostancı'nın koleksiyonundan satın alındı ve onun teknik ekibi tarafından yarışa hazırlandı.
Yarışta co-pilotluk ya da bu tür yarışlardaki adlandırmayla "navigatörlük" rolünü üstlenecek baba Ali Eriç, yarış öncesinde, "Anadol'umuz yarışa hazır, iddialıyız. Özellikle oğlum daha iddialı. Kendi klasmanımızda veya genel klasmanda bir ödül almak bizi mutlu eder." dedi.
Ekibin pilotu Alican Eriç de "Açıkçası ben çok heyecanlıyım. Bir Türk otomobiliyle bu rallide Türkiye'den geçecek olmak ve Türk halkının bunu görecek olması bana gurur veriyor." diye konuştu.
"Süper Türk Canavarı"
Türkiye'de tasarlanarak üretilen ve seri üretimi gerçekleşen ilk Türk yapımı spor otomobil STC-16, 1973-1975 yıllarında, Otosan tarafından yalnızca 176 adet üretilen Anadol modeliydi.
"Alanya sarısı" ve kırmızı renklerde, bazılarına yarış şeritleri boyanarak üretilen spor otomobil, o yıllarda "Süper Türk Canavarı" olarak da anılıyordu.
1973 petrol krizinin yakıt ve ara madde maliyetlerini artırması nedeniyle STC-16'nın imalatı, iki yılın ardından durdurulmuştu.
Türkiye'nin eski taksi ve dolmuşların markası
Yarışmaya 1949 model DeSoto model araçla katılan diğer Türk ekibi ise farklı bir klasmanda yarışacak.
Otomobilin sahibi Yaman Besen, Amerikan Chrysler firmasının ürettiği DeSoto marka otomobillerin 1950'lerden itibaren Türkiye'de taksi ve dolmuş taksi olarak yaygın kullanıldığını hatırlatarak, kendi dedesinin vaktiyle bu marka bir otomobili olduğunu, onun anısıyla böyle bir klasik otomobil edinmek istediğini anlattı.
Co-pilot Tamer Kızıltan da DeSoto'nun ağır bir araç modeli olduğunu, dolayısıyla bu yarışta özellikle bozuk yollarda daha ağır ve dikkatli seyretmeyi planladıklarını dile getirdi.
"Türk mühendisinin alın terinin eseri"
Türkiye'nin Pekin Büyükelçisi İsmail Hakkı Musa, start öncesi ekipleri Pekin'de ziyaret ederek yarış ve araçların durumu hakkında bilgi aldı.
Büyükelçi Musa, her iki ekibe de başarı dilerken, dünya çapında ağırlığı olan geleneksel bir organizasyona katılmanın ülkemizin imajı açısından çok değerli ve faydalı olduğunu vurguladı.
Yerli yapım spor Anadol modelinin yıllar sonra yeniden böyle bir yarışta yer almasının önemine işaret eden Musa, "Bunun belki de en sembolik tarafı şu ki bu araç tamamıyla Türk mühendisinin alın terinin eseri. 1973 yılında yapılmış bir araç. Biz böyle uzun bir serüvene bizzat kendi imzamızı taşıyan bir marka ile teşebbüs edebilmişiz, ön alabilmişiz." şeklinde konuştu.
Musa, gelecek yıllarda da yakın zaman önce üretime başlayan TOGG markasıyla da benzer girişimleri ve faaliyetleri gerçekleştirmeyi dilediklerini belirterek, "Umarız mühendisimizi, sanayimizi, altyapımızı ve ülkemizi her boyutuyla tanıtmış oluruz." ifadesini kullandı.
İlki 1907'de düzenlenen, bu yıl 8'incisi gerçekleştirilen rallide en eskisi 1914, en yenisi 1975 model 110 klasik araç, farklı motor klasmanlarında yarışıyor.
Yarışa baba ve oğul takımı olarak katılan Eriç'lerin kullandığı STC-16, Türkiye'nin duayen rallicilerinden Serdar Bostancı'nın koleksiyonundan satın alındı ve onun teknik ekibi tarafından yarışa hazırlandı.
Yarışta co-pilotluk ya da bu tür yarışlardaki adlandırmayla "navigatörlük" rolünü üstlenecek baba Ali Eriç, yarış öncesinde, "Anadol'umuz yarışa hazır, iddialıyız. Özellikle oğlum daha iddialı. Kendi klasmanımızda veya genel klasmanda bir ödül almak bizi mutlu eder." dedi.
Ekibin pilotu Alican Eriç de "Açıkçası ben çok heyecanlıyım. Bir Türk otomobiliyle bu rallide Türkiye'den geçecek olmak ve Türk halkının bunu görecek olması bana gurur veriyor." diye konuştu.
"Süper Türk Canavarı"
Türkiye'de tasarlanarak üretilen ve seri üretimi gerçekleşen ilk Türk yapımı spor otomobil STC-16, 1973-1975 yıllarında, Otosan tarafından yalnızca 176 adet üretilen Anadol modeliydi.
"Alanya sarısı" ve kırmızı renklerde, bazılarına yarış şeritleri boyanarak üretilen spor otomobil, o yıllarda "Süper Türk Canavarı" olarak da anılıyordu.
1973 petrol krizinin yakıt ve ara madde maliyetlerini artırması nedeniyle STC-16'nın imalatı, iki yılın ardından durdurulmuştu.
Türkiye'nin eski taksi ve dolmuşların markası
Yarışmaya 1949 model DeSoto model araçla katılan diğer Türk ekibi ise farklı bir klasmanda yarışacak.
Otomobilin sahibi Yaman Besen, Amerikan Chrysler firmasının ürettiği DeSoto marka otomobillerin 1950'lerden itibaren Türkiye'de taksi ve dolmuş taksi olarak yaygın kullanıldığını hatırlatarak, kendi dedesinin vaktiyle bu marka bir otomobili olduğunu, onun anısıyla böyle bir klasik otomobil edinmek istediğini anlattı.
Co-pilot Tamer Kızıltan da DeSoto'nun ağır bir araç modeli olduğunu, dolayısıyla bu yarışta özellikle bozuk yollarda daha ağır ve dikkatli seyretmeyi planladıklarını dile getirdi.
"Türk mühendisinin alın terinin eseri"
Türkiye'nin Pekin Büyükelçisi İsmail Hakkı Musa, start öncesi ekipleri Pekin'de ziyaret ederek yarış ve araçların durumu hakkında bilgi aldı.
Büyükelçi Musa, her iki ekibe de başarı dilerken, dünya çapında ağırlığı olan geleneksel bir organizasyona katılmanın ülkemizin imajı açısından çok değerli ve faydalı olduğunu vurguladı.
Yerli yapım spor Anadol modelinin yıllar sonra yeniden böyle bir yarışta yer almasının önemine işaret eden Musa, "Bunun belki de en sembolik tarafı şu ki bu araç tamamıyla Türk mühendisinin alın terinin eseri. 1973 yılında yapılmış bir araç. Biz böyle uzun bir serüvene bizzat kendi imzamızı taşıyan bir marka ile teşebbüs edebilmişiz, ön alabilmişiz." şeklinde konuştu.
Musa, gelecek yıllarda da yakın zaman önce üretime başlayan TOGG markasıyla da benzer girişimleri ve faaliyetleri gerçekleştirmeyi dilediklerini belirterek, "Umarız mühendisimizi, sanayimizi, altyapımızı ve ülkemizi her boyutuyla tanıtmış oluruz." ifadesini kullandı.