World News in Turkish

CHP'li ABB Başkanı Mansur Yavaş’tan milli sporcuya büyük ayıp: 'Madem öyle kulüpten atıyoruz' dediler

Milli sporcu Sude Nur Çakır, Avrupa Bilek Güreşi Şampiyonası'nda Avrupa Şampiyonu olarak Türkiye'ye büyük bir gurur yaşattı. Ancak, şampiyona sonrası AK Parti İl Başkanı Hakan Han Özcan'ı ziyaret etmesinin ardından, CHP'li Ankara Büyükşehir Belediyesi Spor Kulübü ile olan sözleşmesi tek taraflı olarak feshedildi.


AK Partili siyasetçilerin tebriklerini kabul eden ve İl Başkanı Hakan Han Özcan'ın kutlama davetine katılan Sude Nur Çakır, bu ziyaretin ardından belediye tarafından sözleşmesinin feshedildiğini öğrendi. Milli sporcu Sude Nur Çakır ve babası Lokman Çakır, yaşanan skandal üzerine önemli açıklamalarda bulundu.



"Karşılama dahi yapmadılar"


Sude Nur Çakır'ın babası Lokman Çakır yaşananları şu sözlerle anlattı;


"Bizim siyasette bir işimiz yok. Biz çocuğumuz sporcu olsun istedik. 2 yıldır Büyükşehirde çocuğum, geçen yıl Avrupa'ya gitti, her şeyini Hakan Han Özcan karşıladı. Sağ olsun bazı eş dost, tanıdıklar destek oldu. Biraz kendi desteğimle Avrupa'ya da dünyaya da gönderdim. Yine de federasyon, orada çoğu masrafı karşıladı. Ancak Büyükşehir Belediyesi'nden bir yardım almadık, sadece lisansını aldık. Sadece kağıt üzerinde lisansı vardı. Mansur Yavaş demişti ki; 'Çocuk sporculara aylık bin lira ücret verilecek.' Onu dahi vermediler. Bir ay verdiler, iki ay verdiler, sonra kesildi. Şampiyona dönüşü karşılama dahi yapmadılar. Ben çocuğumu kendim karşıladım. Çocuğum İstanbul'dan uçağa bindi, ben kendi aracımla götürdüm. Orada her şeyi kendim takip ettim. Büyükşehir'den şampiyona sürecinde ne çocuğumu ne de beni bir arayan oldu. Eğer Büyükşehir Belediyesi sporcusuysa orada takip edilmesi gerekiyordu."



"AK Parti çözsün kulüpten atıyoruz" dediler


"Sude 2 yıldır orada çocuğuma hesap açtırdım. Hesaplarına yatan paralar belli. Aldıkları bir eşofman takımı ve bir forma verdiler. Başka bir şey yok. Ben Gölbaşı Belediyesi'ne de gittim. Şu an CHP'li belediye Yakup Başkan'a da dedim. Sonra Hürriyet Ergezer'e gittim. Gölbaşı Spor Kulübü'ne bakıyor şu anda. 'Yardımcı olamayız' dediler. Muhammed Hoca'yı aramışlar. 'Bizi çiğneyerek oraya gittiniz. Bizim zıt parti olduğumuzu bilmiyor musunuz? Orada ne işi var? Bu bizim sporcumuz. Bu saatten sonra o çocuğun sporcu hakkını feshediyoruz' demişler. Gölbaşı'nda bir hemşehrimiz vardı; onu da aradım, o da spor kulübünde. Bana dediği şu: 'Siz bizi ezerek, bizi çiğneyerek sporcumuzu AK Parti İl Başkanlığı'na götürdünüz. Bundan sonra işinizi AK Parti çözsün, kulüpten atıyoruz' dedi. Telefonu yüzüme kapattı. Verdiği bir takım eşofman yani. Onu da geri iade edeyim. Ben onun parasına, eşofmana ihtiyacım yok. Ben muhtarım. Ben CHP'ye de gittim, MHP'ye de gittim, AK Parti'ye de gittim. Hepsiyle de giderim. Bizim kapımız herkese açık. Bu çocuğu o şekilde kulüpten atmaları etmeleri çok ayıp, utanç verici bir durum."



"Siyasi bir yaklaşımım yok"


Sabah'ta yer alan habere göre Sude Nur Çakır ise yaşadıklarını şu şekilde ifade etti:


"Ben daha 17 yaşındayım. Ne siyasi partiyle alakam olur ne de bir oyla alakam olur. Hiçbir yaklaşımım yok. Ben bir milli sporcuyum. Partiyle de işim olmaz, siyasi durumla da işim olmaz. Beni kim çağırırsa onun yanına giderim. Onların destek olduğu halde kendi kulübümün destek vermemesi ve sonunda beni kulüpten atmaları beni açıkçası çok üzdü ve çok kırdı. Çünkü benim siyasi bir yaklaşımım yok hiçbir zaman. Beni kim çağırsa ben oraya giderim. Milli takım sporcusu olarak yarışıyorum, bayrağımı dalgalandırıyorum ve İstiklal Marşı'nı okutuyorum. Burada herhangi bir siyasi şey yok kesinlikle. Mansur Başkanımın benim geldiğimden haberi dahi yok. Bir paylaşım bile yapmadı. Bir mesaj bile atmadı bana. Ama Mansur Başkan, kendi kulübünün sporcusu olduğum halde beni ne aradı ne davet etti ne de bir sosyal medya hesabından paylaşım yaptı. Ankara Büyükşehir Belediyesi de spor kulübü paylaşım yaptı. Hakan Başkanıma fotoğraf attıktan sonra direkt onu da kaldırdılar, sildiler. Çok kötü bir durum. Sporcuya verdikleri değeri gösteriyorlar. Ülkemizde sporun daha önemli yerlere gelmesini istiyorum."


"Madalyamı Cumhurbaşkanımıza götürmek istiyorum"


"Madalyamı Cumhurbaşkanımıza götürmeyi çok istiyorum. Onunla konuşmak, istişare etmek isterim. Gölbaşı'ndaki birçok kasap, manav ya da fırın görüyor, tebrik ediyorlar, çağırıyorlar ama bir kaymakam veya Gençlik Spor Müdürü çağırmıyor ya da Mansur Yavaş çağırmıyor. Ben bir milli sporcuyum. Her yere giderim ama onların çağırmaması büyük bir ayıp. Mansur Yavaş, kendi etrafındaki insanlara bakmalı.


"Hevesimi kursağımda bıraktılar"


Sporcuya verdiği desteği belki kendisi veriyor ama yanındakiler yapmıyor diyebilirim. Beni hiçbir yerde paylaşmadı, hiçbir yere çağırmadı, davet etmedi. Kendi spor kulübü öğrencisi olmama rağmen beni bilmiyorsa, çağırmıyorsa kendi ayıbıdır. Çağırsaydı ona da giderdim. Daha sevincimi yaşayamadan hevesimi kursağımda bıraktılar."




Mansur Yavaş'ın 'ihale' balonu patladı: Adrese teslim işler denetim raporlarında çıktı

Türkiye'de işsiz Londra'da patron! Mansur Yavaş kızına İngiltere'de malikane aldı şirket kurdu

Читайте на 123ru.net