World News in Turkish

Türkiye’de bir ilke imza attı

Türkiye’de bir ilke imza attı

Hem kitabın yazarı hem de şarkının söz yazarı, bestecisi ve yorumcusu olan Asil Mucize, bu projede sanatın farklı dallarını bir araya getirerek önemli bir başarıya imza attı.

“Figüran” adlı şarkının aranjesini Oğuz Çetiner yaparken klip çekimleri için Bebek’te klip çekerken yönetmen koltuğuna da hem sinema hem dizi dünyasının başarılı yönetmenlerinden Yüksel Torun oturdu.

Tülnaz Seyhan’dan “Deli Gönlüm”

Sanat hayatına bugüne kadar söz ve müzikleri kendisine ait 5 albüm 2 single sığdıran Tülnaz Seyhan, müzik kariyerinde yeni bir döneme adım atıyor. Seyhan’ın söz ve müzikleri kendisine ait olan, Cumhuriyetimizin 100. yılına özel “Benim Canımsın Sevdamsın ATAM” plağının ardından, şimdi de “Deli Gönlüm” isimli yeni albümüyle müzikseverlerin karşısına çıkmaya hazırlanıyor.

Bu albüm, yaz aylarına damgasını vuracak bir esinti vaat ediyor. Seyhan, albüm hakkında, “Bu albümle hem duygusal anlar yaşayacak hem de coşkuyla eğleneceksiniz,” diyor ve ekliyor: “Her şarkıda farklı bir hikaye, her nota da biraz daha yakınlaşacağınız duygular var.” Seyhan’ın “Deli Gönlüm”ü, sadece müzikal bir deneyim sunmakla kalmıyor, dinleyicilerini duygusal bir yolculuğa da çıkarıyor.

Seyhan ayrıca kendi eserlerinin başka sanatçılar tarafından icra edilmesinden büyük bir mutluluk ve onur duyacağını da sözlerine ekledi.

Kuşları Bile Vurdular

Boşnak bir kız çocuğunun, 1992 senesinin bahar aylarında başlayan Srebrenitsa Katliamı sırasında yaşadıklarını daha doğrusu yaşayamadıklarını, hayatta kalabilmek adına verdiği keskin mücadeleyi Kübra Karatepe yazmış, başarıyla yorumlamış ve Selena Demirli Doğan bu sezon " Montaigne " den sonra ikinci yönetmenlik denemesinde de hayli zorlu bir sınavı yüz akıyla tamamlamış. Oyunun ses ve efekt tasarımları, kullanılan müzikler ve etkileyici reji, yüksek düzey oyunculuk eserle bütünleşmiş.

Kübra Karatepe dört yıllık bir zaman diliminde yaşananları en gerçekçi ve inandırıcı biçimde, oynuyor diyemiyeceğim  sahnede yaşıyor. Evet, baştan sona, an be an yaşıyor.

Yeni bir dil, yepyeni düşünceler, taze bir yaklaşım ve çok uzak bir geçmişte olmayan o korkunç zamanların böylesine çarpıcı bir biçimde aktarılması bana göre övgüye değer.Ayrıca Hilal Yapıcıoğlu, Mahmut Çaymaz, Ezgi Baştan, Nazife Odabaş'ın oluşturduğu yaratıcı kadro görevini tam anlamıyla yerine getirmiş.

Sanatçı duyarlılığı

Disleksi kavramı, Aylin Menekşe, Alev Sudan, Belgin Altaç, Çiğdem Emir, Fuat Yüksel ve Şebnem Ersoy isimi sanatçıların gözünden yeni bir perspektifle sunulduğu sergi Next Pera Art Gallery’de sanatseverlerle buluştu.

Disleksi durumuyla başa çıkan çocuk ve yetişkinlerin deneyimlerini sanatın diliyle aktaran sanatçılar, eserlerini sanatseverlerle buluştururken sergiye sanatseverler de yoğun ilgi gösterdiler.

Okuma ve yazmada yaşanan zorluklar olarak tanımlanan bu durum, toplumumuzda resmi olmayan rakamlara göre %30’unu etkilemektedir. Öğrenme güçlüğü olarak nitelendirilen bu durumu sanat aracılığıyla anlatmak, farklı eserlerin sanatseverlerle buluşmasını sağladı.

Kelebek Etkisi

Çiğdem Emir 2015 yılının başlarında “Kelebek Etkisi” adını verdiği tamamen ruhunun derinliklerinde hissettiklerini fotoğraflarına yansıtma projesini hayata geçirdi.

Varoluşumuzu sorgulamamız sürekli devam ediyor ve her defasında bakış açımızın değiştiğini ifade eden Çiğdem Emir yaşadığı süreci bu proje kapsamında aktarmaya devam ediyor.

Konu hakkında kısa bir açıklama yapan Çiğdem Emir “Hiç birimiz sabit değiliz olmamalıyız da. Yaşadığım bu süreci, bu proje aracılığıyla aktarmaya çalışıyorum. Benim baktığım yer sürekli değişiyor, benim hissettiklerim sürekli değişiyor, benim algıladığım dünya sürekli değişiyor. Dünyayı benim algılama biçimim, benim görme şeklim ve bu sürekli değişiyor. Her birey nasıl algılıyorsa onu görecektir. Benim neyi anlatmak istediğimin aslında pek önemi yok. İzleyen kendi bulunduğu yerden ve kendine özgü dünyasında ne anlıyorsa o olacaktır anlatılmak istenen” dedi.

Sanatta farkındalık yaratmaya devam ediyor

 Aylin Menekşe 2013 yılının başlarında “Disleksi bakış” adını verdiği eserleriyle, içinde hissettiği disleksi deneyimini resimlerine ve seramiklerine yansıtarak hayata geçirdi.

Çevresindeki bazı yakınlarının ve arkadaşlarının da bu durumu yaşıyor olması kendisini sorgulamaya iterek bu projeyi geliştirmek için kendisine ilham verdi.  Bu proje ile sanatla farkındalık oluşturmayı amaçlayarak sergiler açmaya başlayan Aylin Menekşe disleksi hakkında toplumda doğru bilgi olmadığını gözlemleyerek ve bu konuda farkındalık yaratmaya odaklandı

Son projelerinde ve çalışmalarında disleksiyi sanatın çeşitli disiplinleriyle eğlenceli bir dille anlatmayı başaran Aylin Menekşe  toplumda bir farkındalık oluşturmayı hedeflerken disleksiyi sanatın iyileştirici gücüyle tanıtmayı ve bu farkındalığın yayılması için çalışmalarına devam ediyor.

Aylin Menekşe 23-26 Mayıs tarihlerinde düzenlenecek olan  ArtContact 4 Uluslararası Çağdaş Sanat Fuarı’na katılarak disleksi’yi sadece bir zorluk değil, aynı zamanda farklılığın, özgünlüğün ve güzelliğin bir ifadesi olarak göstermek için sanatseverleri beklediğini ifade etti.

Читайте на 123ru.net