World News in Turkish

BODRUM BODRUM

BODRUM BODRUM

Rota çevrildi.

Muğla Milas- Bodrum Havalimanı’ na iner inmez  toprağı güneşi havayı o sıcak coğrafyayı hissetmemek elde değil. Eee ne de olsa bir Akdenizliyim. Ancak söyleyeyim, çok sıcak olmasına rağmen denizi Akdeniz’e oranla her zaman soğuktur. İki denizin özellikleri de hissedilir.

Gelmeyeli yıllar olmuş. En azından koca bir pandemi dönemi devrilmiş arkasından enflasyon uçmuş insanlara bıkkınlık gelmiş sosyal bir kopukluğun yaşandığı deli bir mega kentten sonra Bodrum’dan çok umutluyum. Keyiften gebereceğim. Mavi söveli pencereleriyle boynuzlu beyaz evlerin  otantik sıcaklığını havanın sıcaklığıyla perçinleyen sokaklarıyla Bodrum. Efsane tatil Beldesi…

Rampadan inerken görünen silüet aynı demek istiyorum, hafızama kazınan kale ve çevresi taslakta eskisi gibi. Ancak maalesef evler sıklaşmış. Bu görsel, gezebildiğim önemli beldelerinde de aynı. Son yıllarda her yerde beni şaşırtmayan inşaattan nasibini almış  üzücü haller yine karşımda serilmiş yatıyor. Beyaz evlerin oluşturduğu bir çölün ortasında işte Bodrum.

En son gelişimde yaz sonuydu ve yaz döneminde köpek besleyip evlerine dönerken onları sokaklarda kaderine terk edenler yüzünden parçalanan ruhumla buraya bir daha gelmeyeceğim dediğimi hatırlıyorum.Çok fazla görmesem de maalesef sokağa terkedilmiş cins köpişlerle çaresizce göz göze geldik. Çok çok üzülüyorum onlara… Ve lanet okuyorum kayıtsız kalan insanoğluna…

Duygusallık bir yana gelelim meşhur beldenin coğrafyasına;

İlçe topraklarının büyük bir çoğunluğu kendi adını taşıyan yarımada  içerisinde bulunan Bodrum, Muğla ilinin batı köşesinde yer alan 13 ilçesinden biri… İlçeyi kuzey, batı ve güneyden Ege Denizi çevreler. İnsanı delirten dingin turkuaz hırçın laciverttir koylar…

İklim itibarıyla Akdeniz ve Ege iklimlerinin harmanıyla yarımada sanki bir küçük klima özelliğinde. Yaz aylarında nem yoktur ama baharda da kapalı bir oteli açtırdıysanız çarşafları nemli bulabilirsiniz. (Başıma geldi de)

İlkokulda öğrendiğimiz buraların meşhur cümlesiyle; Yaz ayları sıcak ve kurak, kış ayları ılık ve yağışlıdır. Kar falan yağmaz. Kızılçam yabani çilek, sandal ve mersin ağaçları buranın önemli ağaçlarından. Bazı alanlarda da çalılık ve fundalıklar, dikenli otlar (Çeti) kaplıdır. Not; Son yıllarda çıkan orman yangınlarından bu güzelimizin de  orman örtüsünde belirgin bir azalma gözlenmekte.

Mumcular mahallesindeki Sulama Göleti (sulama ve içme suyu amaçlı kullanıyor) dışında ilçede düzenli bir akarsu yok.

Tarihine göz gezdirirsek; Yunan ve Anadolu uygarlıklarının kesişme noktası olan topraklar Leleg, Karia, Pers, Dor, Helen, Roma, Bizans ve Osmanlı gibi birçok uygarlığa ev sahipliği yapmış.

Yedi bin yıllık bir geçmişe sahip Bodrum arkeolojik buluntularına göre  yöre ve çevresiyle antik çağda Karya bölgesinin en önemli kentlerinden olmuş. Tarihin babası olarak tanınan Herodotos ve tarihin ilk kadın amirali I.Artemisia gibi pek çok önemli kişi burada yaşamışlar.

Bodrumlu tarihçi Heredotos’ua göre burada yaşam M.Ö. 1000 yılında Dorlar’ın kalenin çevresine kurduğu şehirle başlamış sonra Lidyalıların, Perslerin egemenliğine girmiş, en parlak dönemini ise Karyalılarla yaşamış. M.Ö. 334 yılında Büyük İskender'in gerçekleştirdiği fetihler sırasında yıkılıp yakılmış Uzun bir süre boyunca toparlanamayan Bodrum, İskender'in ölümünden sonra bir süre generaller tarafından yönetilmiş MÖ 133’te Romalıların himayesine girmişse de Roma’nın ikiye bölünmesiyle (MS 324) Aphrodisias Metropolitliği’ne bağlı bir piskoposluk olarak varlığını sürdürmüş.

Bodrum, Türklerin eline 11. yüzyılda geçmiş.13. yüzyılda Menteşe Beyliği’nin bir parçası olmuş sonra Kanuni döneminde Osmanlı İmparatorluğu’nun topraklarına katılmış. Birinci Dünya Savaşı’nın sonunda da İtalyanlarca işgal edilmiş ve Kurtuluş Savaşı’yla birlikte geri alınmış.

‘Dünyanın Yedi Harikası’ ndan biri olan Mausoleum (Mozole) yine burada inşa edilmiş, depremler ve istilalarla zamanla yıkılan mermer taşları Bodrum Kalesi’nin ( 15.yüzyılda Hristiyan Şövalyeler 100 yıllık bir sürede inşa etmiş) yapımında kullanılmış.

Bodrum Kalesi bugün dünyanın en büyük 2. Sualtı Arkeoloji Müzesi olarak hizmet vermekte ve  Doğu Akdeniz'de ayakta kalan en sağlam kaledir.

Nüfusu Fethiye’yi sollayan öyle bir ilçe ki sadece ülkemiz için değil dünya turizminin de ilgi odağı. Dünya starları, siyasi isimler Bodrum’a gelip esnaftan alışveriş yaparlar. Ülkelerine dönüp halı aldık demeleri onlar için çok önemli.

Gençliğimizdeki popüler tatil beldesi çehresi şüphesiz yok. Mesela Halikarnas Disko yok. Mavi ve Hadi Gari aynı espride değil. Cıvıl cıvıl sokaklarda aynı heyecanı alamamamın sebebi tabii giden gençlik enerjisi. Ancak burada ifade etmeliyim ki esnaf çok müşteri seçiyor, kıyafeti pahalı görürse gırtlağınısıktıkça  sıkıyor. Eskiden bu ayrımcılık bu kadar bariz değildi. Sonra da ortalıkta birbirlerine iş yok diye yakınıyorlar.

Eveeet dedikodu bir yana Bodrum deyince

* Zeki Müren  Sanat Müzesi’ni görün.

* Teknelerle çevreyi keşfedip bakir görünen koylarda yüzün.

* Cevat Şakir Kabaağaçlı- Halikarnas Balıkçısı’nı orada tekrar okuyun.

*En azından Bardakçı Koyu tepesindeki  Salmakis Burcu’nu (Kaplan Kalesi), Bodrum Antik Tiyatrosu’nu , Gümbet’e  yakın olan Büyük İskender’in dahi geçemediği kapı olarak anılan Myndos (Mindos) Kapısı’nı, Yalıkavak’ta bulunan Bodrum Yel Değirmenleri’ni , Gümüşlük’teki Tavşan Adası'nı gezin.

Bodrum’da su sporları sevenler için bol olanak var. Ha fiyatları eskisi gibi olmasa da el yapımı deri Bodrum Sandaletleri çok şık tasarımlarla vitrinlerde… Söylemedi demeyin, genel olarak yeme içme gezme kalma hali ile enflasyon canavarı burada da ceplerde.

Читайте на 123ru.net