UNUTMAYIN EN İYİ DEFANS, HÜCUMDUR!

Şampiyona boyunca, sahada basmadık yer bırakmayarak, bize coşkulu bir mücadele izleten, futbolcularımıza ve Almanya’da tribünleri doldurarak bizi evimizde gibi hissettiren gurbetçilerimize sonsuz teşekkürler...

Maça gelince; devre bittiğinde Türkiye-İspanya finalini hayal etmiştim. Olmadı. Daha fazlasını hak etmiştik. Eminim ki, Bizim çocuklar bu hissi, tüm milletimize hissettirdiler. Turnuvanın en genç takımıydık ve izleyen herkesi büyüledik. İnanıyorum bu altın nesil, çok iyi işler yapacak.

Son 10 dakika oynadığımız oyunu, son yarım saat oynasak bambaşka bir hikaye yazabilirdik. Abartmıyorum! Bu jenerasyon turnuva finalini hak etmişti. Gördük ki, turnuva gediklisi İngiltere-Fransa bile oyun ve top hakimiyeti açısından pek etkili futbol oynamadılar. Onlara turu getiren, akılcı bir taktik izlemeleriydi. Beklediler, golü yemediler ve uzatmada penaltılarla geçtiler. Yapabilirdik. Olmadı. Fakat bu turnuvanın en genç ve tecrübesiz takımı olmamız nedeniyle değil. Hocamız Vincenzo Montella, tecrübesizdi. Bizim çocuklar, elinden geleni yaptı ve biz, bu çocuklarla daha Dünya Kupası’na gideceğiz.

Turnuva boyunca çok güzel goller attık, atak içinde gol attık, duran topla gol attık, kafayla gol attık, kornerden gol attık. Ama çok basit goller de yedik. Hollanda karşısında 70 dakika önde olmamıza karşın, sadece 7 dakika içinde 2 golü kalemizde gördük. Tüm oynadığımız maçlarda gol yedik. Savunma zafiyetimiz vardı.

Hollanda Teknik Direktörü Koeman, golü yedikten 10 dakika sonra Weghorst’u oyuna alarak, çift santrfora döndü. Bu hamleye, teknik bir karşılık vermeliydik. Biz ise geriye yaslandık. Montella’nın bu tercihi, maçın kırılma anı oldu. 1-0’ı korumak yerine 2 ve 3’ü atmayı oyuncularımız kadar Montella da istemeliydi. Hamle hatası yaparak, çok geç değişiklik yaptı.

Dakika 82’de Cenk Tosun, 89’da Semih Kılıçsoy oyuna girdi. Bu iki isim oyuna girdikten sonra, 3 net pozisyon bulduk. Daha erken değişiklik yapmış olsak, turu geçen taraf biz olabilirdik. Savunmanın en kritik özelliği, önde hücuma giderek topu kalenizden uzak tutmaktır. Teknik heyetin bu hatalı tercihi, Barış Alper’i ilerde çok yalnız bıraktı. Mükemmel oynadı, tek başına mücadele etmeye çalıştı. Onun, orta sahadan binbir emekle getirdiği topu kaleye atacak bir golcü lazımdı, Montella oyuna almadı.

Unutmayın! En iyi defans, hücumdur. Hücum yoksa, kalenizde golü görürsünüz.

Son olarak; bize muhteşem güzel anlar yaşatan tüm oyuncularımıza çok teşekkür ediyorum. Arda Güler’e ayrı bir parantez açmak istiyorum. 1 gol, 2 asisti ve yeteneğiyle hücuma katkısı tartışılmaz. Turnuva sonunda “en iyi genç yetenek” ödülünü alacağına inanıyorum.

Bu sefer olmadı bir daha ki sefere… Yaşa Türkiye! Bravo bizim çocuklar.