Sonuna yetişecek nasılsa herkes
SERVET SENA SORKUN
Murat Güzel’in 2008’de yayınlanan ilk şiir kitabı Uzak Koku ikinci baskısını 2020 yılında yaptı. Mutlak Müzik adlı ikinci şiir kitabı Muhit Kitap’ta yayınlandı. Ayrıca Ketebe yayınlarından çıkmış Modern Türk Ruhunun Trajedisi adlı bir eleştiri kitabı var. Kendisiyle gazetelerdeki köşe yazıları, internet yazıları ve dergilerdeki eserleriyle de sık sık karşılaşıyoruz.
Son zamanlarda okumaktan en keyif aldığım kitaplardan biri olan, şairin yeni şiir kitabı Ağaçların Diyalektiği, Muhit Kitap’tan okuyucuyla buluştu. Kitap, adından da anlaşılacağı gibi, doğa ve insan ilişkisini derinlemesine ele alan şiirlerden oluşuyor. Ancak bu şiirlerin yüzeydeki doğa betimlemelerinin ötesinde, daha derin bir felsefi tartışma barındırdığını fark etmek ve hüzünle yoğrulduğunu anlamak için yakın bir okuma yapmak gerekiyor.
Diyalektik, antik Yunan’dan modern çağa kadar uzanan bir tartışma ve düşünme biçimi olarak bilinir. Güzel, bu terimi doğa ile olan ilişkisini tanımlamak için kullanıyor. Ağaçların rüzgârla, insanlarla ve birbirleriyle olan diyaloglarını, birer düşünsel karşıtlık olarak betimliyor. Kitabın ilk bölümünde ağaçlar, sadece doğanın bir parçası olarak değil, aynı zamanda insanların, şehirlerin ve anıların sembolleri olarak da karşımıza çıkıyor. Bu durum öte yandan Güzel’in doğayı insanların dışında saymadığını da gösteriyor: Güzel, ağaçlarla yaptığı bu metaforik konuşmalarla, okuyucularını kendi içsel dünyalarına da bir yolculuğa çıkarıyor.
BİR HESAPLAŞMA ÜZERİNE
Kitabın ikinci bölümü “Aporia” adını felsefi bir terimden alıyor. Aporia, bir konunun hangi yönünün takip edilmesi gerektiği konusunda yaşanan kararsızlık ve belirsizliği ifade eder. Güzel, bu bölümde modern hayatla ve uygarlıkla olan hesaplaşmasını sürdürüyor. Şairin önceki eserlerinde de gördüğümüz bu hesaplaşma, Ağaçların Diyalektiği’nde de derinleşerek devam ediyor. Burada, modern dünyanın getirdiği karmaşalar ve belirsizlikler karşısında şairin kişisel çatışmalarına tanık oluyoruz.
Ağaçların Diyalektiği, şiirlerinde yoğun imgeler ve metaforlar kullanarak okuyucularına zengin bir okuma deneyimi sunuyor. Gerek adlandırmalarda gerekse şiirlerin içeriğinde Güzel’in kendi okumalarından edindiklerini rahatça kullandığını, atıflarla bu metinlere işaret ettiğini de görüyoruz. Sözgelimi Kur’an-ı Kerim’den alıntı yaptığı gibi Gazzali, Şibli, Maarri gibi müelliflere de selam gönderiyor. Bu açıdan önceki kitaplarındaki tavrını sürdürüyor şair. Hipermetinlere olan düşkünlüğü bu şiirlerde de bulunuyor. Şairin hayat yolculuğunun bir durağı olan Ağaçların Diyalektiği’nde doğaya, eşyaya ve insanlara şairden önce sinmiş esrarın, belirsizliklerin çözülmeye; içsel çatışmaların bu çözümler yoluyla karşılanmaya çalışıldığı söylenebilir.
Ayrıca her bir şiir, hem bağımsız birer eser olarak okunabilirken, aynı zamanda kitabın genel temasına katkıda bulunan bir bütünün parçaları olarak da değerlendirilmelidir. Güzel’in şiirleri, hayatımızdaki çıkmazlarla başa çıkma biçimlerini de ele alıyor. Şair, “Mutantan bir sokaktım kendime, çıkmaz” dizesinde de olduğu gibi birçok şiirinde, insanın kendi içsel çıkmazlarına işaret ediyor. (Dize “çıkmaz”ı belirginleştirirken içsel “tantana”ya da işaret ediyor.) Bu dizeler, okuyucularına modern hayatın getirdiği çeşitli zorluklarla nasıl başa çıkabileceklerine dair ipuçları veriyor. Güzel’in doğa ile kurduğu bu derin bağ, aynı zamanda insanın kendi iç dünyasında yaşadığı karmaşaları da anlamlandırma çabasını yansıtıyor. Ayrıca önceki kitaplarda sıkça rastlanan “uzun” şiirlerin bu kitapta teke indiği görülüyor. Böylece sanki Ağaçların Diyalektiği tek bir şiirmiş de sonradan parçalanmış duygusuna kapılıyor okur. Şairin başvurduğu epik ve dramatik unsurlar da bu duygunun oluşumuna epey katkı sağlıyor.
İÇSEL KAVGANIN ŞİİRDEKİ SESİ
En imgeci görülebilecek şiirlerinde bile, Güzel’in imge eleştirisi yaptığı dikkat çekiyor. Şiirlerin sesinde ve sunumunda benimsenen epik ve dramatik unsurlar bu eleştirilerde başrolü oynuyor. Aynı epik ve dramatik unsurlar şairin kendisiyle ve şiiriyle adım adım kavga ettiğini de sezdiriyor. Bu içsel kavga, şiirlerinin derinliklerinde hissediliyor ve okuyuculara imgelerin ötesine geçip, şairin kendi içsel dünyasındaki çatışmaları anlamalarına olanak tanıyor. Bu şiirlerde, Güzel’in şiir sanatına dair sorgulamaları ve toplumsal eleştirileri de yer alıyor, bu da şiirlerini daha da zenginleştiriyor.
Ağaçların Diyalektiği, hem doğa severlerin hem de felsefi derinlik arayanların ilgisini çekecek nitelikte bir eser. Murat Güzel, bu kitapla birlikte Türk şiirine yeni ve özgün bir soluk getiriyor.
Umudun Göğe Yükselişi: Mektupsuz aşk mı olur?