World News in Turkish

EVLENMEK, AYRI EV EDİNMEK DEĞİL!

EVLENMEK, AYRI EV EDİNMEK DEĞİL!

Nedir ki evlenmek, evliliklerin özellikle günümüz oranlarına bakıldığı zaman fiyaskoyla sonuçlanması, evliliğin anlaşılmadan yapılması ile alakalıdır. Evlilik, evlenmek, karşı cinsiyetten biriyle evi de hayatı da birleştirmek bir anane, edinilmiş toplumsal bir alışkanlıktır. Değişti, dünya da ülkemizde, insanların yaşamı değerlendirme ve hayatı irdeleyip hayata katacakları ve hayattan alacakları, bakış açısı ve önem derecesi ve gerekliliklerin tümü değişti.

Kişiler için evlenmek spesifik gerekçeler taşıyorsa zira konumuz dışı kalsın isterim, evlilik bir kişinin bir kişiyle öncesi tüm olacakların gözden geçirilerek hayatlarını ve evlerini birleştirmesidir. Bekâr ve bir başına yaşamanın kendi içerisinde pozitif yanları vardır ki, bu pozitiflikleri benimsemiş kişilerin evlenmesi kendisi içinde karşısında ki kişi içinde zulüm olacak hatta daha geniş halkadaki kişi ya da kişileri dahi negatif etkileyecektir.

Evlenip evlenme sonrası uğraş verip savaşırım diyen enerjisini haybeye ve manasız harcar, evlilik karşındaki ile savaş değil güçleri birleştirip hayatla savaşmak, güç birliği yaparak hayattan en fazla mutlu olabilme mücadelesini sırt sırta, omuz omuza yapabilme becerisidir. Evlenen kişinin evi evlendiği kişi ile var ettiğidir, evet, bir başına kalmak içinde bu evde bireysel odaların tahsisi, belirgin oluşu olumlu bir başlangıca sebeptir. Evlilik nasıl karar kıldığınız kişi ile aynı evi paylaşmak, yaşamaksa, ailenizde karar kıldığınız kişi ve hür iradenizle sahip olacağınız çocuklardan ibarettir. Eşitlik kavramı kafa yorulacak, konuşulup tartışılacak bir şey değildir, evlenince eşin, eşitin olur, erkek kadın tanımını dahi yapmakta aciz kalan kişilerin evlenmeye meyilli durması büyük hata, yanılgıdır. Her insanın egosu, kibri olabilir, evlilik içerisinde eşler arasında olması saçma ve akıl dışı bir tavırdır.

Evliliklerde emsal olmaz, örnek olmaz, örnek alınmaz, örnek olunmaz, her kişi nev-i şahsına münhasır bir yapıda ise evlilikler de aynı şekilde kendi içinde özeldir, göz izi, parmak izi misali. Evlilik var olanı da yok olanı da paylaşma, kayığı hep su üzerinde tutabilme ve ilerletebilme becerisidir, kaptan ve kürek çeken kişinin kim olacağı bir keskinlik dâhilinde belirgin olamaz, vardiyalı olabileceği gibi süreçle bağımlı dönüşümlü olması da düşünülebilir ya da bilgi ve becerilere göre belirginleştirilebilir. Sabır; tarafların belirgin sahip olması gereken kazanımlardandır ki, ilk günler, ilk yıllar fazlası ile ihtiyaç duyulur, birlikte oluşturulan sistemin maksimum seviyede işlerliği sağlanana dek.

Ne demiştik, sistem oturuncaya kadar, sistemin ortak akılla belirgin hale getirilip sindirilmesi beklenirken, süreçle bağıntılı rötuşlar yapılırken tarafların hedef birlikteliğinde de aynı başarıyı hayatlarına aktarmaları gerekir. Mutlu olmak ve mutlu yaşamın idamesi ve sürekliliği ise hedef, temelinde, duvarların örülmesi de, boya ve aksesuar ayrıntıları da aynı görüş ve birliktelikle mümkün olur. Baskın ya da mülayim olma hali bireylerin ayrı ayrı seçimi değil ortak akılla alına bilinecek bir tercih, bir saptama, gereklilik durumudur. Süreçle bağlantılı paslaşma, olay ve kişilere has görev, tavır, tarz değişimi dahi konuşularak sisteme ek yapılabilir. Evlilik müessesi içerisinde tarafların karşılıklı birbirlerini eleştirmesi daha iyi, daha sağlıklı, daha neşeli, daha başarılı ve daha mutlu olmaya dairse, eleştirme ve tartışma yapmanın neresi kötü olabilir ki?

Evlenmek, evlilik öncesi hayatları yok saymak demek değildir ama sürekli gündeme almak hiç değildir, evlilik öncesi yaşananlar sadece deneyim, tecrübe birikimi, gerektiğinde fayda elde edinilecek yaşanmışlıklardır. Evliliklerin sona ermesinde en çok konuşulan ve görülen mesele aldatma olsa da, birlikte ve temel mantığı, sistemi oluşturulmuş bir evlilikte hiç gündeme gelmeyecek konudur. Evlilik evi ve hayatı birleştirmek, ortak hedefler için mücadele etmekse, eksik ve yanlışların olmaması değil hoşgörü ve anlayışın daha ön planda olmasıdır. Kimsenin kimseyi istediği kişi gibi yapması uğraşı değildir evlilik, evli çiftin evliliklerini başarılı ve mutlu yaşama uyarlaması, eşleştirme mücadelesidir. 

Evli çiftlerin birbirlerini mecburiyet gibi görmesi değil, başarılı ve mutlu yaşantımın sebebi, kahramanı diye görüp kabul etmesi, çok sık ve çok seyrek de değil, kararınca bu mutlu aile ortamını iltifat ve övgülerle süslemesi, dile ve hareketlere aksettirmesi, akıllı insan marifetidir. Akıl, ortak akılla, sistem belirgin ve sindirilmiş ise sahte tavır ve davranışlar, yalan yanlış konuşmalar tamamıyla ayıklanmış ve saf dışı bırakılmıştır. Bu bu evlilikte, bu evde sadece eşler ve aile bireyleri kendilerini mutlu ve güvende hissetmezler, kanepeden tencereye kadar rengiyle parlaklığıyla bu mutluluktan payını almış gibi bir aydınlık hüküm sürer. Mutluluk var ise daimi hale getirilmişse sonsuz enerji ve yere göğe sığmayacak umutlar var edilmiştir, başarı ve zaferler, kazanç ve kariyer elde etmelerde peşi peşine birbirini kovalar haldedir. Somut soyut ayırımı hayatımızın tüm alanlarında fark etmemiz gerekenlerden olsa da mutluluğu yaşam biçimi haline getirmeyi başaranlar için ayırım yapmaya gerek kalmaksızın hayatın tümüne yayılımı, görüp yaşamanın da mümkün olması görülür.

Eksik, yetersiz, hata, yanlış, sorun ve problemler hayatın içerisinde ve vardır, sistemi belirgin aileler, negatifliklerin belirgin olası adına suçlu arayışına girmez, olmaması için ne yapabiliriz ilkesi ile hareket ederler. Ben güçlü ve başarılıyım değil, bizim temelini attığımız ve sistemini belirginleştirdiğimiz ailemiz, güçlüdür, başarılıdır, güvenlidir ve tabii olarak mutludur derler, sorun ve sıkıntılar hangi seviye ve hangi derecede olursa, oluşursa oluşsun, irademizle ve enerjimizle alt eder, altında kalmayız diye düşünürler.

Читайте на 123ru.net