World News in Turkish

Halk 2. Abdülhamid ile ilk kez Yıldız'da bir arada

33 yıl boyu tahta kalan 2. Abdülhamid’in tahttan indirildiği güne kadar yaşadığı Yıldız Sarayı 100 yıl sonra ilk kez dün kapılarını halka açtı. Milli Saraylar Başkanlığı tarafından beş buçuk yılda restore edilen ve geçtiğimiz cuma günü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katıldığı bir törenle ziyarete açılan saray köşk ve kasırlardan oluşuyor. Bu önemli sarayda ‘Büyük Mabeyn Köşkü’, ‘Çit Kasrı’, ‘Küçük Mabeyn Köşkü’ ve ‘Harem Dairesi’ başta olmak üzere birçok yapı tarihinde ilk kez ziyaretçiyle buluşturuldu. Yine ilk kez Sultan II. Abdülhamid’in hayatına, kişiliğine ve liderliğine ışık tutan pek çok eser görücüye çıktı. Ayrıca tarihte Hamid Bahçesi olarak anılan tarihi bahçe de ilk defa gezilecek.


İlk yapı Yahya Efendi Dergahı

Yıldız Sarayı’nın arazisine devlet tarafından yaptırılan ilk yapı Kanuni Sultan Süleyman zamanında inşa edilen Yahya Efendi Dergahı olmuş. Daha sonra farklı padişahlar döneminde yapılan kasır ve köşklere ilaveten 2. Abdülhamid sarayı inşa ederek devletin yönetim merkezi yapmış. 2. Abdülhamid’den sonra 5. Mehmet Reşat, son halife Abdülmecid ile Vahdettin Han da bu sarayın bir kısmını kullanmış.


Kültür sanatta öncü bir padişah

2. Abdülhamid döneminde sarayın en fazla öne çıkan bölümleri Güzel Sanatlar Dairesi, Marangozhane, Müze, Tiyatro ve Fotoğrafhane imiş. Öyle ki 2.Abdülhamid saraya gelen yabancı konuklara özellikle Kütüphaneyi, Yıldız Çini Fabrikasını, Tiyatro Salonunu ve Fotoğrafhaneyi gezdirirmiş.

2. Abdülhamid Osmanlı İmparatorluğunun modernleşme hareketlerinde de etkili olan isimlerden birisi. Özellikle 2. Abdülhamid, Cumhuriyet dönemindeki pek çok modern kurumun temelini Osmanlı döneminde atmıştır. Böylece bir İmparatorluğun 600 yıllık birikimi bu kurumlar sayesinde Cumhuriyet rejiminin de temellerini oluşturmuş. Özellikle askeri, eğitim, tıp ve güzel sanatlar kurumlarını saymak mümkün.

Pek çok yabancı ressamı himayesine alan 2. Abdülhamid, mimariden, fotoğrafçılığa, müzecilikten tiyatroya kadar pek çok çalışmayı da sarayda başlatmıştır. Batı müziğine, opera ve tiyatroya da ilgi duyan 2. Abdülhamid, saraydaki harcamalar konusunda ise titiz davranmış. Masrafları kısan Sultan Abdülhamid, sade bir hayat yaşadığını bugün Yıldız Sarayı’nı dolaşırken de algılamak mümkün.


Hamid Bahçesindeki çeşme.

Tahttan indirirler ve sarayı yağmalarlar

Bilindiği gibi 27 Nisan 1909 yılında Said Paşa’nın başkanlığındaki Meclis-i Umumi, 2. Abdülhamid’in hilafet ve saltanatının sona erdirilmesine karar verdi. Türk, Ermeni, Yahudi ve Arnavut’tan oluşan parlamento heyeti Yıldız Sarayı’na giderek Sultan Abdülhamid’e tahttan indirildiğini tebliğ etti. Selanik’ten gelen Hareket Ordusu’nun yanındaki çok sayıda Bulgar, Sırp, Arnavut komiteciler ve çapulcular hengameyi fırsat bilerek Yıldız Sarayı’nı yağmaladı. Sultan 2. Abdülhamid Han’ın özel eşyaları, koleksiyonu, kitapları, kıymetli mücevherler Yıldız Sarayı’na yapılan bu baskında yağmalandı. (Meraklıları için: Bir Çerkez Prensesi’nin Harem Hatıraları adlı kitapta Layla Açba tarafından bu yağmalanma olayı ayrıntılı olarak anlatılır.)

Son Osmanlı padişahı Sultan 6. Mehmed Vahdeddin döneminde de saray bir süre kullanırken, 1922’de saltanatın kaldırılmasıyla kapılarını tümüyle dış dünyaya kapattı.

Yıldız Sarayı, 1924’te Erkan-ı Harbiye Mektebi’ne tahsis edildi ve 1946’dan itibaren uzunca dönem “Harp Akademileri” olarak kullanıldı. Kültür Bakanlığı çatısı altında 1978’de hizmet veren kompleks, 2015’te Cumhurbaşkanlığına bağlandı. Milli Saraylara 2018’de devredilen saray, aynı yıl restorasyona alındı. Tarihte derin izler bırakan olayların tanığı olan Yıldız Sarayı’nda, yaklaşık 6 yıldır devam eden restorasyon çalışmaları tamamlanarak kapıları halka açıldı.


2. Abdülhamid imzalı eserler

Yine sarayda 2. Abdülhamid dönemine ait pek çok eser ilk kez sergileniyor. Milli Saraylar koleksiyonlarından seçilen, Sultan II. Abdülhamid’e ve dönemine tanıklık eden eserler modern sergileme düzeniyle bir araya getirilmiş. Düzenleme çerçevesinde Osmanlı döneminde elçi kabullerinde kullanılan ‘Çit Kasrı’nda Sultan II. Abdülhamid’in şahsi eşyaları ve kendisine verilen diplomatik hediyeler dikkat çekiyor. Yıldız Sarayı’nda, Sultan II. Abdülhamid’in ahşaba ve kitaba duyduğu tutkuyu gözler önüne seren düzenlemeler de yapıldı. Sultan’ın marangozhanesi, aslına uygun olarak restore edildi. Modern müzecilik anlayışıyla yeniden tasarlanan marangozhane, Sultan II. Abdülhamid’in marangozluk takımı ve masasıyla zenginleştirildi. Harem bölümünde yer alan Kadınefendiler Dairesi’nde ise dönemin beğenisini yansıtan, ince işçilikleri ve zarif tasarımlarıyla göz dolduran mobilyalar öne çıkıyor. Abdülhamid’in kendi yaptığı çalışma masası, sandalyesi sarayda göreceğiniz eşyalar arasında.


Devlet büyüklerinin ağırlandığı Mabeyn Köşkü

Beşiktaş Yıldız Tepesi’nde yaklaşık 500 bin metre karelik alanda kurulan Yıldız Sarayı’nı açılış öncesinde gezdik. Yıldız Sarayı’nda ilk defa ziyarete açılan bölümleri arasında ilk dikkati ‘Büyük Mabeyn Köşkü’ çekiyor. Osmanlı döneminde yabancı devlet adamlarının ağırlandığı Köşk, yakın zamana kadar Cumhurbaşkanlığı kabullerinde kullanılıyordu. En çok merak edilenler arasında yer alan Harem Bölümü de ilk kez gezilecek alanlar arasında. Tarihte ‘Hamid Bahçesi’ olarak adlandırılan, bitki çeşitliliği, doğal nehir görünümündeki suyolu ve peyzaj tasarımıyla hayranlık uyandıran bahçe de ziyaretçiyle buluşturuldu. İlk defa görülecek yapılar arasında ‘Limonluk’, ‘Hamam’, ‘III. Selim Çeşmesi’, ‘Ada Köşkü’ ve ‘Cihannüma Köşkü’ de yer alıyor. Yine bahçede tavus kuşu ve kuğular ziyaretçilere eşlik ediyor. Gölet şeklindeki havuzun içinde ayrıca kayıklar dikkat çekiyor.


Ayakta kalan tek padişah kütüphanesi: 2. Abdülhamid Kütüphanesi

2. Abdülhamid’in ahşaba olan tutkusu kadar kitaba olan tutkusu da biliniyor. Cumhuriyet’in ilanından sonra Abdülhamid’in dillete destan kütüphanesi İstanbul Üniversite’nin Nadir Eserler Kütüphanesi’ne devredilmişti. Buradan tekrar alınan kitaplar sayılıp, tasnif edildikten sonra sarayda oluşturulan kütüphanede ziyarete açıldı. Bu kütüphane aynı zamanda ayakta kalmış tek padişah kütüphanesi olma özelliğini taşıyor. 29 bin nadide kitap ve 36 bin 500 karelik yıldız albümleri bu kütüphanede muhafaza ediliyor ve bir kısmı da sergileniyor.Tarihinde ilk kez ziyarete açılan kütüphanede askeriyeden coğrafyaya, felsefeden casusluk romanlarına, astronomiden botanik ve zoolojiye kadar binlerce nadir eser bulunuyor. İlk defa görülecek yazma eserler arasında ‘Muhibbi’ mahlasıyla şiirler yazan Kanuni Sultan Süleyman’a ait divan, Matrakçı Nasuh’un, Kanuni’nin Irak seferini anlattığı kitabı, Kâtip Çelebi’nin ‘Cihannüma’sı ve ünlü hattatlara ait Kur’an-ı Kerim örnekleri yer alıyor. Öte yandan polisiyeye merakıyla bilinen 2. Abdülhamid’in özellikle sıkı Sherlock Holmes hayranı olduğunu biliyoruz. Holmes’un eserlerini İngiltere’de çıkar çıkmaz tercüme ettirip yurda getirten 2. Abdülhamid’in kütüphanesinde bu polisiye kitapları da görmek mümkün. Osmanlı Devleti’nin son sarayı, tarihte derin izler bırakan olayların tanığı Yıldız Sarayı, pazartesi dışında her gün ziyaret edilebilecek.


Beş buçuk yıllık emeğin sonucu

Atatürk’ün Anadolu’ya çıkmadan önce Vahdettin Han’ın gizlice buluştuğu oda.

20 Temmuz’dan itibaren kapılarını açan ve bir süre ücretsiz gezildikten sonra müze kartla da ziyaretlerin yapılacağı sarayla ilgili Yasin Yıldız şu bilgileri verdi: “Yıldız Sarayı 1924 yılından sonra çeşitli devlet kurumlarının idaresinde farklı misyonlarla farklı şekillerde değerlendirilmiş bir saraydı. Bu nedenle esas olarak ziyarete açılamamış bir saraydır. Uzun yıllar belli kısımlarında bazı çalışmalar yapıldı ancak her kurumun takdir ederseniz ki birbirinden farklı işletme düzenleri, restorasyon pratikleri ve imkanları var. Bu sebeple bu çalışmalar bir yeknesaklık kazanamamıştı ve toplumumuzdan uzak kalmıştı. 2015 yılında Sayın Cumhurbaşkanımızın öncülüğünde, Yıldız Sarayı’nın o tarih itibarıyla 8 farklı kuruma dağılmış yapıları ve alanı bir araya getirildi. İlk çalışma o zaman yapılmıştı. Ardından 2018 yılında, Milli Saraylar Başkanlığının, Cumhurbaşkanlığı idaresinde bir kültürel miras kurumu olarak yapılandırılmasının ardından bu çalışmaları, Milli Saraylar Başkanlığı devraldı.” Yıldız, bunun Türkiye için tarihi bir nokta olduğunu sözlerine ekleyerek, “Beş buçuk yıldır burada yüzlerce arkadaşımızın gayretiyle yürütülen restorasyon çalışmalarında çok önemli bir aşamayı geçmiş durumdayız. Saray bölümümüzün restorasyonunu büyük bir oranda tamamlamış durumdayız” dedi. Yıldız’ın da dile getirdiği gibi sarayı gezerken özellikle 33 yıl boyu Osmanlı İmparatorluğunu yönetmiş 2. Abdülhamid’in özel eşyalarından, kitaplarına, içtığı tiyatro salonundan, marangozhanesine, çalışma odasından, özel olarak yetiştirdiği bitkilerin bulunduğu bahçeye kadar pek çok eser ve adresle ilk kez buluşmanın heyecanını yaşıyoruz.


Tarihe tanıklık etti

Abdülhamid’in tahttan indirildiği salon ilk günkü haliyle yeniden düzenlendi. Yine Atatürk’ün Anadolu’ya gitmeden önce Vahdettin Han ile görüştüğü oda da Yıldız Sarayı’nda gezilebilinir. Bu tarihi saray Osmanlı’nın çöküşüne ve Cumhuriyet’in kuruluşuna şahitlik ettiği için ayrı bir öneme sahip.


Osmanlı İstanbul'unda üç yılın hikayesi

Sultanhamam’da kumaş müzesi açmak istiyorum

Barış halısı anayurdunda tamir görüyor

Doğduğum konakta kültür-sanat dünyası buluşurdu

Topkapı Sarayı’nda bir gece vakti

Читайте на 123ru.net