World News in Turkish

Tek tartışma rapor değildi

BBP lideri Muhsin Yazıcıoğlu ve beraberindeki 5 kişinin yaşamını yitirdiği şüpheli kazada cevap bekleyen onlarca soru var. 25 Mart 2009'da Kahramanmaraş'taki Keş Dağı’ndaki kazanın ardından başlayan süreçte pek çok zorluk yaşandığını belirten Yazıcıoğlu ailesinin avukatı Selami Ekici, onlarca çalışmaya rağmen 15 yıldır bir arpa boyu yol alınmadığını ifade etti. İşte Yazıcıoğlu kazasında cevap bekleyen sorular:

1- Helikopteri kim tuttu?

Mitingler sırasında kullanılacak helikopter için Yazıcıoğlu'nun kendisine yakın iş insanlarından Ahmet Demir'le görüşülmesini istediğini anlatan Ekici şöyle konuştu: "Nedense Ahmet Demir aracılığıyla helikopter tutulmuyor. Ahmet Bey hatta Muhsin Başkanı arayıp, ‘Başkanım siz bana helikopter tutun dediniz ama sizinkiler başka bir helikopter tutmuş. Bu helikopter uçan tabut, buna binme' diyor. Helikopter düştükten sonra yaptığımız incelemelerde, bu helikopterin ABD'den alındığı, hatta alınmadan önce de sert iniş yaparak hasar aldığını öğrendik.”

2- Çağlayancerit'e neden gidildi?

Muhsin Yazıcıoğlu'nun o dönem bazı kişiler tarafından Çağlayancerit'e çok ısrarlı bir şekilde götürüldüğü yönündeki iddiaları dile getiren Ekici, "Hatta Muhsin Başkan bazı gazeteci tanıdıklarına, ‘Ya beni öldürecek misiniz kardeşim? Beni niye buraya götürüyorsunuz’ gibi sözler sarf ediyor. O dönem burada miting yapması için ciddi talepte bulunuluyor" diye anlattı.

3- Helikopterle gidilmeseydi ne olacaktı?

Yazıcıoğlu'nun miting programının o gün bir hayli yoğun olduğunu belirten Ekici, helikopterle gidişin iptal edilerek, kara yoluyla seyahatin de gündemde olduğunu anlattı. Ekici, "Helikopter enkazını bulan Döngel Köyü’nde kazadan 6 ay sonra mühimmat bulundu. Yani biz bu gizemi de çözemedik. Araştırılmasını istedik, tüm detaylar dosyada var. Bu olaydan sonra bizim kanaatimiz, eğer hava yolu yerine kara yoluyla da gidilseydi, o güzergahta saldırı yapılacağı yönünde" dedi.

4- Helikopterin düştüğü anlara ait kayıtlara ne oldu?

Kazanın ardından ilk gündeme gelen durumun hava hareketliliği olduğunu belirten Avukat Ekici şunları dile getirdi: "Helikopterin 15.03 dolaylarında düştüğü belirtiliyor. Tabi bu süreçte biz olay anına ilişkin radar kayıtlarını talep ettik. Genelkurmay Başkanlığı, doğu bölgelerinde meydana gelen arıza nedeniyle 4 dakika 37 saniyelik görüntü kaydının bulunamadığını ifade etti. Kayıtların izini sürmeye devam ettik. 2014'te Erzurum Dumlu Radar Üssü'nda yapılan bir keşif sırasında o anlara ilişkin kayıtlar bulundu. Kayıtlar, NATO yazılımının içinde bulunduğu iddiasıyla bize verilmedi. Savcılık, radar görüntülerini başka bir kamerayla kayda aldı."

5- Radar kayıtlarında ne var?

Radar üssünden elde edilen kayıtlara göre, helikopterin düştüğü dakikalarda radar sistemine giren 3 jet var. Bölgenin en yakınındaki MJ 524 numaralı F-16 savaş uçağı, HK 046 ve HH 721 numaralı diğer F-16 ve F-4 de kazadan önce MJ 524 numaralı uçak ile yakın bir yerde görülüyor. Radarların karardığı dakikalarda, Yazıcıoğlu’nu taşıyan helikopter düşüyor. Kaza ile ilgili sorular burada düğümleniyor. Bu durumla ilgili 112'ye yapılan 16 ihbar var.

İhbarı yapan vatandaşlar, patlama sesi duyduk diyor. 15 Temmuz'da biz ihbarların aslında süpersonik patlamaya karşılık geldiğini yaşayarak gördük. Biz, bu jetlerin oluşturduğu türbülansın, helikopterin düşmesine yol açtığını iddia ediyoruz. Bu nedenle bizim için en büyük gizem, o güne ait hava hareketliliği. Tüm kayıtların ortaya çıkmasıyla, aslında düğümün çözüleceğine inanıyoruz."


Muhsin Yazıcıoğlu soruşturmasında büyük şüphe: Suikast iddiaları güçlendi

Bu rapor çok şey değiştirir: Muhsin Yazıcıoğlu suikastında yeni detaylar

O çanta yeniden incelensin

Читайте на 123ru.net