World News in Turkish

Sisi’nin Türkiye ziyareti

Fuat Emir Şefkatli / Doktora Adayı, Milli Savunma Üniversitesi


Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın 4-5 Ağustos tarihlerinde gerçekleştirdiği Mısır ziyaretinin ardından Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi, tam bir ay sonra 4-5 Eylül tarihlerinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a bir ziyarette bulunacak. Bilindiği gibi geçtiğimiz şubat ayında Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaklaşık 12 yıl aradan sonra mevkidaşını Kahire’de ziyaret etmiş ve bu ziyaret, normalleşme süreci kapsamında iki ülke arasındaki en üst seviyeli temas olmuştu. Benzer olarak Sisi’nin ziyareti ise aynı zaman aralığında Mısır’ın Türkiye’ye yönelik cumhurbaşkanı düzeyindeki ilk ziyaret olma özelliğini taşıyor.

ÖNCELİKLİ GÜNDEM: GAZZE

Görüşmelerde, Gazze başta olmak üzere her iki ülkenin de yakından ilgilendiği Libya, Sudan ve Somali-Etiyopya gibi krizlerin ana gündem maddeleri olması bekleniyor. İlk olarak 7 Ekim 2023’ten itibaren Gazze’deki saldırılarının şiddetini kademeli biçimde artıran İsrail’in ve sivil katliamların durdurulması, Ankara ve Kahire’nin iş birliği zemini arayacağı temel hususlardan birisi olarak öne çıkıyor. Öyle ki Hamas ve İsrail arasında ateşkesin sağlanmasına yönelik opsiyonların ve Gazze’nin savaş sonrası yeniden inşası gibi konuların liderler tarafından masaya yatırılması bekleniyor.

SOMALİ-ETİYOPYA KRİZİNDE ARABULUCULUK

Öte yandan son dönemde Türkiye’nin Somali-Etiyopya krizine yönelik ‘kolaylaştırıcılık’ girişimleri, bölgesel istikrar açısından oldukça kritik. Etiyopya nezdinde krizin büyük ölçüde ortaya çıkışında, denize ve dolayısıyla su kaynaklarına ulaşımın önemli bir paya sahip olduğu biliniyor. Bu noktada Etiyopya’nın Nil Nehri üzerine inşa etmek istediği Büyük Etiyopya Rönesans Barajı (GERD) hususunda Mısır ile yaşadığı anlaşmazlıklar da düşünüldüğünde Türkiye’nin arabuluculuk rolünün, bölgedeki konumu itibarıyla Mısır açısından da dikkatle takip edildiğini söylemek gerekir.

KRİTİK MESELE: LİBYA

Üçüncü bir bölge olarak Libya’da askeri ve siyasi gerilimler, son olarak Libya Merkez Bankası üzerinden yaşanan krizle birlikte oldukça karmaşık bir hal aldı. Trablus ve Bingazi merkezli kurumların rekabet ilişkisinin söylem ve hamleler bazında çatışmaya dönüşmesi, geçmişte iki ayrı güç merkezine yakın Ankara ve Kahire için kritik bir dönüm noktası anlamına geliyor. Son olarak Bingazi’deki paralel hükümetin petrol ihracatının askıya alındığını açıklaması, küresel enerji piyasası açısından da Libya’yı yeniden uluslararası gündem maddesi yaptı. Bu gelişmelerin gölgesinde Türkiye ve Mısır’ın olası iş birliği ile beraber ortak bir duruş sergilemesi, Libya’daki kırılgan güvenlik atmosferinin ve siyasi gerilimin hafifletilmesinde etkili olabilir.

SUDAN İÇ SAVAŞI MISIR’I ENDİŞELENDİRİYOR

2014 sonrası Libya’ya benzer bir tabloya tanıklık eden Sudan’da ise barış görüşmeleri beklenen tempoyu yakalayamadı. ACLED verilerine göre 6 Temmuz-16 Ağustos tarihleri arasında yaklaşık 1200 kişi hayatını kaybederken insani durumun giderek kötüleştiği rapor ediliyor. Sudan’daki iç savaşın uzaması, kıtada faaliyet gösteren farklı devlet dışı silahlı aktörlerin de çatışma dinamiklerine eklenmesi gibi bir tehdidi içinde barındırıyor. Böyle bir senaryonun geniş kara sınırlarını paylaşması bakımından Mısır’ı endişelendirdiğini ve bu hususta Hartum’la güçlü angajmanları bulunan Türkiye’nin askeri, siyasi ve diplomatik desteğini alma arzusunda içinde olduğunu söylemek mümkün.

TİCARET HACMİ 15 MİLYAR DOLARI GEÇECEK

Bölgesel gelişmelerden bağımsız olarak Türkiye ve Mısır arasındaki artan diplomatik trafik, yalnız siyasi değil ekonomik etkileşimlerin de artış eğiliminde olduğu sinyallerini veriyor. Bu kapsamda Cumhurbaşkanı Sisi’nin ziyareti ile iki ülke arasındaki ticaret hacminin 15 milyar dolar üzerine çıkarılma hedefine yönelik adımların ve pek çok alanda somut anlaşmaların gündeme gelmesi bekleniyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 14 Şubat’taki ziyareti kapsamında, savunma sanayii, iki ülke ekonomik ilişkilerinde ön plana çıkan bir sektör olmuştu. Bu yönde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Mısır ile güç birliğine giderek ortak projeler geliştireceğimize inanıyorum” şeklindeki açıklaması, 4-5 Eylül tarihlerindeki görüşmelerde özellikle savunma sanayii alanında daha geniş çaplı anlaşmaların imzalanması ihtimalini güçlendiriyor. Arapça yayın yapan pek çok medya kuruluşunun yakın tarihte Türkiye’nin Mısır’a İHA/SİHA tedarik edebileceği yönündeki iddiaları da bu argümanı destekliyor. Diğer taraftan enerji, altyapı ve gıda sektörleri de ticaret hacminin artırılması ve ekonomik ilişkilerin ilerletilmesi noktasında ilgili heyetlerce iş birliği arayışının olabileceği sektörler…

NORMALLEŞME DERİNLEŞİYOR

Sonuç olarak 2021 yılının Mayıs ayında Dışişleri Bakan Yardımcıları düzeyinde başlayan normalleşme görüşmelerinin 4 Temmuz 2023’te büyükelçi atamalarıyla devam ederek 2024 yılında Cumhurbaşkanı düzeyinde görüşmelerle sonuçlanması, bölgesel meselelerdeki ayrışmalar ve geçmiş pozisyonlarına rağmen iki ülkenin ortak paydada buluşabilme başarısını gösteriyor. İkili ilişkilerin derinleşmesi ve genişlemesi, ekonomik ve siyasi adımların ya da somut anlaşmaların artışıyla ivme kazanabilir. Bununla birlikte her ne kadar bölgesel meseleler içinde belirtilmese de Doğu Akdeniz, özellikle Türkiye açısından öncelikli konulardan birisi. Üzerinde müzakere edilmiş ve mutabık kalınmış bir deniz yetki anlaşmasının, normalleşme sürecinin başlangıcından itibaren devam eden kazanımların bir nüvesi olarak ortaya çıkması beklenebilir. Kısa vadede gerçekleşmesi çok muhtemel gözükmemekle birlikte olası anlaşmanın Kahire’ye faydaları, Sisi yönetimi açısından Mısır’ın küresel jeopolitik denklem içindeki yerini güçlendirmesi bakımından da hayati öneme sahip.


Bu milleti uyandırmaya bir ŞULE yeter!

Читайте на 123ru.net