ELBETTE MUSTAFA KEMAL’İN ASKERLERİYİZ…
Kara Harp Okulu mezuniyet töreninin resmi kısmında ant içen 960 mezun teğmenden 300-400’ü törenin ardından kılıçlarıyla bir araya geldi ve bir saat önce zaten kendilerine ant içirmiş dönem birincisi eşliğinde “MUSTAFA KEMAL’İN ASKERLERİYİZ!” sloganı attıktan sonra ant içince AKP çevrelerinde karın ağrısı başladı.
Cumhuriyetimizin kurucusu ve Türk Milletinin kurtarıcısı Mustafa Kemal’in askeri olmak gururdur, onurdur, şereftir… Biz de Mustafa Kemalin Askerleri olduğunu ifade eden bu genç kardeşlerimizle gurur duyduk.
Tarikat, cemaat şeyhinin ayak dibine çömelmeyen, gücünü ve yetkilerini yasalardan alan “Ey kahraman Türk kadını, sen yerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye lâyıksın.” Sözüne layık Kahraman Türk kadın subayları, gericilere, etnikçilere ve kürsüde ettikleri yemini unutanlara gereken cevabı en güzel şekilde vermiş oldu.
Eğer ATATÜRK İlke ve İnkılaplarına aykırı düşünen bir asker (General, subay, astsubay, Uzman, sivil memur) varsa, yasal işlem yapılması gereken o kişidir. Hakkında derin bir araştırma yapılmalı, cevheri aslisi ve bağlantıları araştırılmalıdır. Eğer cehaletten değilse, kötü niyet kaynaklı olabileceği değerlendirilmelidir. Son yıllarda yaşanan tarikat müdavimi cüppeli amiral, 10 Kasım’da Atatürk rozeti takmayan teğmenler, resmi araçla insan kaçakçılığı yapan general vs. gibi bazı olaylar nedeniyle kamuoyunda oluşan kaygıları gideren bir tablo gördük. TÜRK ORDUSU Atatürk ilke ve inkılaplarına sıdkı sadakatle bağlı, Cumhuriyetimizin yüz akı, aklın ve bilimin rehberliğinde yetişmiş, iyi eğitimli, ileri görüşlü gençlerden oluşan, geleceğimizin teminatı ve güvencesidir. Bazı çevreler tarafından bu gençleri hayatlarının baharında küstürecek şekilde, Cemaat tarikat artıklarıyla, yıkıcı ve bölücü bazı çevrelerin de ekmeğine yağ sürecek söz ve beyanlar sadece karanlık mahfillerin uzantılarını sevindirecektir. Herkesin aklını başına alması gerekir.
Bu gençler MUSTAFA KEMALİN ASKERLERİ olmayıp ta yakın geçmişte örneğini gördüğümüz gibi cemaat şeyhinin askeri olup Millete kurşun mu sıkmalıydı??? Ordudaki fetö yapılanmasına göz yumup, ne istediniz de vermedik denildiğini hayretle görmüştük. Ama bugün lüzumlu lüzumsuz konuşanların o gün sesi çıkmıyordu. Bazı okullarda, polis yemin törenlerinde resmi yemin metni yerine kendi uydurdukları yemin metni okuyanların videoları internette dolaşıyor, kimsenin sesi çıkmıyor! Şimdi bu yaygaranın amacı ne?
Gelelim işin özüne, olayın merkezinde bulunan Milli Savunma Üniversitesinin resmi internet sitesinde MİSYONU aşağıdaki cümlelerle yazılmıştır.
“Türk Silahlı Kuvvetlerinin ihtiyaç duyduğu, DEMOKRATİK, LAİK VE SOSYAL HUKUK DEVLETİ İLKELERİNE, vatanına, milletine ve devletine bağlı, görev bilinci, şeref, sadakat ve sorumluluk değerleri ile donatılmış, ATATÜRK İLKE VE İNKILAPLARINI BENİMSEYEN analitik düşünen, donanımlı, özgüvene sahip seçkin subay ve astsubayları yetiştirmek ve geliştirmek;” (https://www.msu.edu.tr/sayfadetay?SayfaId=330&ParentMenuId=3)
Genç teğmenler kendilerinden beklenen standarta ulaşmışlar demek ki, varmı diyeceğiniz?
Biz gurur duyduk. Ama Kurtuluş Savaşından kaçanlar, “keşke Yunan kazansaydı” diyenler gibi düşünenler rahatsız oluyorlar herhalde.
Öküzün altında buzağı aramaktan ve Kahraman Türk Silahlı Kuvvetlerinin pırıl pırıl genç teğmenlerini kendi kısır siyasi çekişmelerinize meze etmeyin. Halk hayat pahalılığı, geçim derdi, işsizlikle boğuşup yaşam mücadelesi verirken onu örtmek amacıyla kendi küçük dünyanızda yarattığınız suni gündemlerinizle oyalanmaya devam edin.
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE…
Cumhuriyetimizin kurucusu ve Türk Milletinin kurtarıcısı Mustafa Kemal’in askeri olmak gururdur, onurdur, şereftir… Biz de Mustafa Kemalin Askerleri olduğunu ifade eden bu genç kardeşlerimizle gurur duyduk.
Tarikat, cemaat şeyhinin ayak dibine çömelmeyen, gücünü ve yetkilerini yasalardan alan “Ey kahraman Türk kadını, sen yerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye lâyıksın.” Sözüne layık Kahraman Türk kadın subayları, gericilere, etnikçilere ve kürsüde ettikleri yemini unutanlara gereken cevabı en güzel şekilde vermiş oldu.
Eğer ATATÜRK İlke ve İnkılaplarına aykırı düşünen bir asker (General, subay, astsubay, Uzman, sivil memur) varsa, yasal işlem yapılması gereken o kişidir. Hakkında derin bir araştırma yapılmalı, cevheri aslisi ve bağlantıları araştırılmalıdır. Eğer cehaletten değilse, kötü niyet kaynaklı olabileceği değerlendirilmelidir. Son yıllarda yaşanan tarikat müdavimi cüppeli amiral, 10 Kasım’da Atatürk rozeti takmayan teğmenler, resmi araçla insan kaçakçılığı yapan general vs. gibi bazı olaylar nedeniyle kamuoyunda oluşan kaygıları gideren bir tablo gördük. TÜRK ORDUSU Atatürk ilke ve inkılaplarına sıdkı sadakatle bağlı, Cumhuriyetimizin yüz akı, aklın ve bilimin rehberliğinde yetişmiş, iyi eğitimli, ileri görüşlü gençlerden oluşan, geleceğimizin teminatı ve güvencesidir. Bazı çevreler tarafından bu gençleri hayatlarının baharında küstürecek şekilde, Cemaat tarikat artıklarıyla, yıkıcı ve bölücü bazı çevrelerin de ekmeğine yağ sürecek söz ve beyanlar sadece karanlık mahfillerin uzantılarını sevindirecektir. Herkesin aklını başına alması gerekir.
Bu gençler MUSTAFA KEMALİN ASKERLERİ olmayıp ta yakın geçmişte örneğini gördüğümüz gibi cemaat şeyhinin askeri olup Millete kurşun mu sıkmalıydı??? Ordudaki fetö yapılanmasına göz yumup, ne istediniz de vermedik denildiğini hayretle görmüştük. Ama bugün lüzumlu lüzumsuz konuşanların o gün sesi çıkmıyordu. Bazı okullarda, polis yemin törenlerinde resmi yemin metni yerine kendi uydurdukları yemin metni okuyanların videoları internette dolaşıyor, kimsenin sesi çıkmıyor! Şimdi bu yaygaranın amacı ne?
Gelelim işin özüne, olayın merkezinde bulunan Milli Savunma Üniversitesinin resmi internet sitesinde MİSYONU aşağıdaki cümlelerle yazılmıştır.
“Türk Silahlı Kuvvetlerinin ihtiyaç duyduğu, DEMOKRATİK, LAİK VE SOSYAL HUKUK DEVLETİ İLKELERİNE, vatanına, milletine ve devletine bağlı, görev bilinci, şeref, sadakat ve sorumluluk değerleri ile donatılmış, ATATÜRK İLKE VE İNKILAPLARINI BENİMSEYEN analitik düşünen, donanımlı, özgüvene sahip seçkin subay ve astsubayları yetiştirmek ve geliştirmek;” (https://www.msu.edu.tr/sayfadetay?SayfaId=330&ParentMenuId=3)
Genç teğmenler kendilerinden beklenen standarta ulaşmışlar demek ki, varmı diyeceğiniz?
Biz gurur duyduk. Ama Kurtuluş Savaşından kaçanlar, “keşke Yunan kazansaydı” diyenler gibi düşünenler rahatsız oluyorlar herhalde.
Öküzün altında buzağı aramaktan ve Kahraman Türk Silahlı Kuvvetlerinin pırıl pırıl genç teğmenlerini kendi kısır siyasi çekişmelerinize meze etmeyin. Halk hayat pahalılığı, geçim derdi, işsizlikle boğuşup yaşam mücadelesi verirken onu örtmek amacıyla kendi küçük dünyanızda yarattığınız suni gündemlerinizle oyalanmaya devam edin.
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE…