Sofralarda evrensel pankekler
Pişirilen ilk yemek nasıl bir şeydi? İlk ateşe atılan bir parça et miydi yoksa sebze mi? Veya nasıl oldu da bir şeyi ateşe atıp pişirmek akıl edilebildi? Bunlar cevabı henüz tam olarak verilmeyen sorular ama arkeoloji ve benzer bilimler, bu sorunun cevabını sürekli arıyorlar. Her kazıda, araştırmada, karşımıza yepyeni bilgiler çıkıyor.
İnsanların un yapabilme becerisi neolitikten çok daha eski
Gerçek şu ki, ‘neolitik’ dediğimiz çağdan çok daha öncesinde insan hem ev yapıyor hem de pişirip yiyordu. Ekmekler, kebaplar, köfteler ne zaman nasıl ortaya çıktı diye düşünürken, 30 bin yıl önce insanların eğrelti otu gibi bitkileri ezip un yaptığı ve bunları taşlar üzerinde pişirdiği ortaya çıktı. Bu tarih Filistin sınırları içindeki Ohallo II kazı alanında sazdan evlerin bulunduğu, ekmek ve balıkçılık yapıldığı tarihtir. Bu da demektir ki insanların un yapabilme becerisi neolitikten çok daha eskiye gider ve insanlar ‘taş devri’ dediğimiz çağda dünyanın her yerinde mağaralarda yaşayıp hayvan avlamıyorlardı. Bir yerde ‘tarih aslında yazıldığı gibi değil’ diyebilir miyiz? Sanırım en azından ‘genellenemez’ dememiz şarttır. Gelelim taşlar üzerinde unlu karışımlar pişirmeye. 30 bin yıl önce başladığını düşündüğümüz bu pişirme işi bize daha önce yöre yöre bahsettiğimiz pankek, krep, cızlak, akıtma gibi tarifleri anımsatıyor. Ki bu tarifler, belki de ekmeğin ilk hali olan, sıvı kıvamlı hamurdurlar. 1991’de Alpler’de bulunan buz adam Ötzi’nin midesindeki kalıntılar incelendiğinde, son öğününde böyle bir yemek yediği anlaşıldı. Ötzi, açık ateşte pişmiş, buğday unundan yapılma krep benzeri bir yiyecek tüketmişti. Elbette Ötzi’nin ardından yüzlerce nesil geçti. Undan yapılan hamurlar gibi bu tarifte şekillendi, çeşitlendi, ballar, gül suları, peynirler katıldı, yumurta ile kıvam verildi, yağ eklenerek lezzeti artırıldı. Bugün dünyanın dört bir yanında, her bölgeye, millete has çeşit çeşit krepler, pankekler var. Bazıları oldukça da ilginç, Avusturya’nın karamelize krebi Kaiserschmarrnı, Çin’in sebzeli, oldukça tuzlu Scallionu, Finlandiya’nın dikdörtgen Pannukakkusu, Türkiye’nin cızlağı, akıtması... Bugün belki sayıları yüzü bulan pankek, krep tarifinden birkaç tane örnek yazmak istiyorum. Okulların açılmasına çok az kaldı ve sabah çarçabuk sofralar kurma, üstelik çocukların sevebileceği sağlıklı yemekler yapma zamanımız geldi. Tarifler mutlaka işinizi, zevkli ve lezzetli bir şekilde kolaylaştıracaktır. Sağlıklı, mutlu pazarlar dilerim.
Sırniki
MALZEMELER:
500 g. tuzsuz lor peyniri veya kesilmiş süt
2 yumurta
1 çay bardağı toz şeker
l½ paket kabartma tozu
2 su bardağı un
1 paket vanilya
YAPILIŞI:
Lor peyniri, yumurta, un, vanilya ve kabartma tozunu iyice karıştırıp bir hamur haline getirelim. Ceviz kadar parçalar koparıp hafifçe yassılayalım. Unlu bir tabakta, her iki yüzünü de hafifçe una bulayalım. Bir teflon tavayı ısıtalım, çok az yağlayalım. Yassıladığımız sırnikilerin her iki yüzünü de pişirelim. Kızardıktan sonra servise alabiliriz. Afiyet olsun.
Chachapas
MALZEMELER:
2 süt mısır veya haşlanmış mısır
¾ su bardağı süt
Bir çay kaşığı tuz
1 su bardağından biraz az mısır unu
150 g. Kaşar peyniri
YAPILIŞI:
Mısır tanelerini koçanlarından ayıralım.
Peyniri rendeleyelim.
Mısır, mısır unu, süt ve tuzu karıştırıp blenderdan geçirelim.
15 dakika dinlendirelim.
Bir tavayı çok az yağlayıp ısıtalım.
Mısır unu hamurunu küçük bir kepçe veya kaşık yardımıyla azar azar tavaya alıp yayalım.
2şer dakika her iki yüzünü pişirelim.
Bir yüzüne rende peyniri koyup yarım ay şeklinde katlayalım.
Peynir eridiğinde tavadan tabağa alalım.
Servise hazırdır, afiyet olsun.
Bu tarifte aslında kireçli su çözeltisinde ıslatılıp kurutulduktan sonra çok ince öğütülen bir mısır unu olan ‘masa harina’ kullanılıyor. Eğer bulabilmek mümkün olursa, eminim daha güzel olacaktır.