İZÜ öğrencileri İsrail zulmünü kınadı
İsrail’in geçtiğimiz yılın ekim ayında Gazze’de başlattığı ve son dönemde Lübnan’a saldırarak genişlettiği saldırıların birinci yıldönümünde tüm dünyada protesto yürüyüşleri düzenleniyor. İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi öğrencileri de Üniversitenin Halkalı Kampüsünde bir araya gelerek İsrail’in zulmünü kınadı. “Direnişten Dirilişe Yeniden İntifada” adlı etkinliğe; Ahdimiz Kudüs Platformu, Acil Yardım Kulübü, Doğal Çehre Kulübü, Genç Vizyon Kulübü, Güzel İşler Kulübü, Hukuk Kulübü, İSAR Kulübü, İslam Ekonomisi ve Finans Kulübü, İslami İlimler Kulübü, Mehmet Akif Edebiyat Kulübü, Mili Gençlik Kulübü, Öncü Kuşak Kulübü, Rehber Gençlik Kulübü, Yedi Hilal Kulübü ve Yeni Nesil Öğrenci Kulübü öğrencileri katıldı. İZÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Cevat Acar, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. İsmail Küçük ve Prof. Dr. İbrahim Güney, Genel Sekreter Dr. Hızır Tutan ile pek çok daire başkanı ve akademisyenin de öğrencilerle birlikte yürüdüğü etkinliğin sonunda bir basın açıklaması yapıldı.
Açıklamada, İsrail’in saldırıların Filistin’i kan gölüne çevirdiği ifade edildi. İsrail’in yaşlı, çocuk, kadın demeden, hastane, okul, konut ayırt etmeden her yeri hedef aldığının hatırlatıldığı açıklamada, İsrail zulmünün durması için dünya kamuoyunun bir araya gelmesi gerektiği kaydedildi. Batılı ülkelerin hızlıca İsrail'in yanında yer aldığının belirtildiği açıklamada, başta üniversite kampüsleri olmak üzere gençliğin zulme karşı tek ses olması gerektiği kaydedildi.
ACAR: KELİMELERİN ANLATMAKTA ACİZ KALDIĞI BİR SİYONİST VAHŞET YAŞANIYOR
Etkinlikte öğrencilerle birlikte yürüyen İZÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Cevat Acar, insanlığın yakın zamanlarda gördüğü en insanlık dışı zulmün Filistin’de yaşandığını, kelimelerin anlatmakta aciz kaldığı bir Siyonist vahşetin sürdüğünü kaydetti.
Acar, "İsrail, saldırılarını Lübnan ve Suriye’ye doğru genişletti. 2 milyarlık İslam alemi, 52 Müslüman ülke, Türk Devletleri Teşkilatı, Arap Birliği maalesef bu zulmü durduramadı. Birleşmiş Milletler’in ise ötekine yani Müslümanlara nasıl baktığını ibretle izliyoruz. Bazı ayetlerde haber verildiği üzere küfrün tek millet olduğunu yaşayarak öğreniyoruz. Peki halimiz neden böyle? Çünkü Allah birliği emrediyor, biz tefrikayı seçiyoruz. Bu ayrılık sürdükçe bu zilleti yaşamaya devam edeceğiz. Bu; emperyalist savaş, melez bir savaş, hibrit bir savaş, kuklaların kullanıldığı bir vekalet savaşı. Her türlü farklılığı istismar ederek toplumları bölüyorlar. O nedenle bir olmalıyız. İslam âlemi olarak 200 yıldır bilim, sanayi ve teknoloji yarışında geri kaldık. Burada biz üniversitelere, siz gençlere büyük görev düşüyor. Bir olmalı, çok çalışmalı, yeniden medeniyete yön verenler biz olmalıyız.” dedi.