World News in Turkish

TOPRAK BAĞIMSIZLIĞIN SİMGESİDİR!

Anayasa Mahkemesi'ne göre, "... Toprak, devletin vazgeçilmesi olanaksız temel unsuru, egemenlik ve bağımsızlığın simgesidir... Toprak ile alakalı konuda insan haklarına saygılı, ölçülü, adil bir sınırlama, Devlet için bir nefsi müdafaa tedbiri niteliğindedir, böyle bir tedbirden vazgeçebilmek çoğu kez olası değildir..." (Anayasa mahkemesinin 13.06.1985 tarihli ve E.1984/14, K.1985/7 sayılı kararı).

 

Anayasa mahkemesinin kararı: Ülkenin bağımsızlığı ve özgürlüğünü savunmakta ve ekonomik çıkarlar uğruna ülke topraklarının küresel güçlere satılmasına karşı çıkmaktadır. Toprağın ele geçirilmesi, siyasi ve kültürel bağımsızlığın da elden çıkarılması anlamına gelir. Toprak, bir devletin, bir milletin, bir ülkenin var olması için en temel unsurdur.

 

Dünyada BM tarafından tanınan 208 ülkeden 159 ülke vatandaşı Türkiye’den taşınmaz satın almış. Yani Türkiye’den dünyanın 4’te 3’üne toprak satılmış. Neredeyse ülkemizden arsa, tarla, ev, iş yeri almayan ülke kalmamış!

 

Diğer ülkelerde toprak millidir ve koruyucu kanunları vardır. Yabancılara tarım arazisi satışı kesinlikle yapılmaz, ağır kurallara bağlanmıştır ve sadece kullanım hakkı tanır. Türkiye gibi dışa bağımlı ülkelere baktığımızda bağımsızlığını yitirdikleri, işgal edildikleri görülür:

 

Günümüzde yok olmanın eşiğindeki Filistin’de Birinci Dünya Savaşı öncesinde yerli yahudilerin, filistin nüfusuna oranı yüzde 6 civarındaydı. Usulsüz yollarla satılan araziler, toplam 27 bin kilometre karelik yüzölçümü olan Filistin topraklarının sadece yüzde 4 ile 5'i kadardı. Yani satışı yapılan yaklaşık 68 bin dönümlük araziden bahsediliyor. Filistin topraklarına yahudi iskân etmeleri, işgal, zorla alım, soykırım ve tehcir sonrasında; israil, Filistin toprağının yüzde 90’ını gasp ve işgal etmiştir. Osmanlılarda yabancılara taşınmaz satışının serbest bırakılması ile kurulan israilin 7 ekim 2023’e kadar toplam yüzölçümü 22 bin 145 kilometre karedir. Kalan 4 bin 855 kilometrenin soykırım sonunda akıbeti belirsizdir.

 

Bu gün Lübnan’da 25’e yakın birçok inanç ve mezhep çatışma halinde. Bir zamanlar orta doğunun parisi olarak anılan Beyrut: Yüzde 60’ müslüman, yüzde 40’ı hırıstiyan olan Lübnan kendi içinde öyle parçalara ayrılmış ki cemaatler arası çekişmeleri, iç karışıklığı, askeri müdahelesi sona ermez. Sünni, şii, latin, katolik, protestan, rum, ortodoks, hristiyan, Kıpti, keldani ismaili, süryani, nusayri, maruni, ermeni, dürzi, yahudi gibi mezhep farklılığı yüzünden sürekli savaş halindeler.

 

Bir bakanın yazılı açıklamasına göre, yabancı gerçek kişiler; ülke genelinde 14.11.2023 tarihi itibariyle aktif olarak satış ve benzeri yollarla 28 milyon 318 bin 836 m2 yüzölçümü kadar arsa, arazi, tarla, bahçe vb. nitelikli 17 bin 76 adet ana taşınmaz edindi.

 

Tapu kadastro müdürlüğünün rakamlarına göre 2015-2020 yılları arasında; katarlılara, 1 milyon 177 bin 780 metrekare, yunanlılara 100 bin 919 metrekare arazi satılmış. 2015-6/2020 yılında işgalci israil toplamda 220 bin 922 metrekare 91 adet arsa ve tarla satın almış. Sadece 1.1.2020 ile 30.6.2020 yılı 6 ayda ise afganistan 1104, almanya 507, azerbaycan 504, çin 474, filistin 381, bulgaristan 205…

Читайте на 123ru.net