Zalim İsrail hastane yaktı: Soykırım delillerini yok etti

Gazze Şeridi'ndeki hükümet, İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki son tam teşekküllü hastane Kemal Advan Hastanesi'ni yaktığını, bunun sonucunda hastanenin hizmet dışı bırakıldığını, sağlık ekiplerinin ve yaralıların bilinmeyen bir yere götürüldüğünü duyurdu. Beyt Lahya’da bulunan Kamal Adwan Hastanesi’ne baskın düzenleyen işgalci güç, yaralıların da aralarında olduğu 350 kişiyi silah zoruyla avluya çıkardı. Hastane arşivini yakarak soykırım delillerini yok eden terör devleti, erkeklere elbiselerini çıkarmaya, kadınların da baş örtüsünü açmaya zorladı. Sonrasında ise hastane müdürü Hossam Abu Safiya ve doktorların da aralarında olduğu tüm erkekler, bilinmeyen bir yere götürüldü.

350 KİŞİYİ ZORLA ÇIKARDI

Gazze’deki hükümetin medya ofisinden yapılan açıklamada, "İsrail işgal ordusu, Gazze'deki Kemal Advan Hastanesi'ni yakıp yıkarak, hizmet dışı bıraktı. Yüzlerce sağlık personeli, yaralı ve refakatçilerini de bilinmeyen bir yere götürerek sağlık sistemine karşı suçlarını sürdürmeye devam ediyor" ifadelerine yer verildi. İsrail ordusunun, patlayıcı yüklü robotlar kullanarak hastanenin çevresini havaya uçurduğu, ardından binanın büyük bir kısmını bombaladığı ve 24 saat içinde 5 sağlık personelini öldürdüğü aktarılan açıklamada, "İsrail, 180'i sağlık personeli, 75'i yaralı, hasta ve refakatçileri olmak üzere 350'den fazla kişiyi hastanede alıkoydu" bilgisi paylaşıldı.

HASTANE MÜDÜRÜ VE DOKTORLAR ALIKOYULDU

Gazze’deki Filisin Sağlık Bakanlığından yapılan açıklamada, İsrail ordusunun Hastanesi Müdürü Dr. Hossam Abu Safiya’yı gözaltına aldığı bildirildi. Açıklamada, "İşgal güçleri, Müdür Hossam Abu Safiya da dahil olmak üzere Kemal Advan Hastanesi’nden onlarca sağlık personelini sorgulama için bir gözaltı merkezine götürdü" ifadelerine yer verildi.

YARALILAR İÇİN ACİL YARDIM ÇAĞRISI

Bakanlıktan yapılan başka bir açıklamada ayrıca, Kemal Advan Hastanesi’nden zorla tahliye edilen ve tıbbi malzeme, su, ilaç, elektrik ve jeneratör bulunmayan Endonezya Hastanesi’ne götürülen hastalar için yardım çağrısında bulunuldu. Açıklamada, "Dün zorla Endonezya Hastanesi’ne götürülen hasta ve yaralılar çetin bir gece geçirdi. Onlar su, elektrik, örtü, yiyecek, malzeme eksikliği nedeniyle çok perişan ve zor durumdalar. Şu anda Endonezya Hastanesi’nde yatan hasta ve yaralılara çözüm bulunması için tüm kurumlara acilen çağrıda bulunuyoruz" sözleri sarf edildi.

SOYKIRIM DELİLLERİNİ YOK ETTİLER

Filistinli doktor Şuruk er-Rantisi, İsrail'in saldırısıyla hastanede yangın çıktığına dikkati çekerek, "İsrail ordusu hastaneyi kuşatması sonrasında arşiv bölümünü yaktığında şaşırdık. Yangın diğer bölümlere yayıldı" ifadelerini kullandı. Rantisi, "Erkekleri kadınlardan ayırdılar, sonra bizi gruplara ayırarak kıyafetlerimizi çıkarmaya zorladılar. Elbiselerini çıkarmayı reddedenleri dövdüler ve cep telefonlarına el koydular" dedi.

BİZE VAHŞİCE DAVRANDILAR

Filistinli Maha Mesud ise, "İnsani durumumuzu hiçe sayarak herkesin hastaneden çıkmasını istediler. Bize çok vahşice davrandılar. Askerler bize saldırarak kadınlardan başörtülerini çıkarmalarını istedi. Erkeklerin elbiselerini çıkartarak hiç acımadan saldırdılar" dedi. Yol boyunca geçtikleri her yerde yıkım gördüğünün altını çizen Mesud, “Hastaneden çıktığımızda acının şiddetinden ve sağlık durumundan ağlayan çocuklar, engelliler ve yaralılar vardı. Onların durumlarıyla ilgilenmeyen askerler, yardımda bulunmadı" diye konuştu.

HAMAS: HASTANE BM DENETİMİNDEYDİ

Hamas, Kemal Advan Hastanesi'nde askeri personel veya savaşçıların bulunduğuna ilişkin iddialarını kesin olarak reddetti. Hamas'tan yapılan yazılı açıklamada, "İster Kassam Tugayları'ndan ister başka bir gruptan olsun, hastanede herhangi bir askeri varlığın veya direniş üyesinin varlığını kesin olarak reddediyoruz. Hastane herkese ve hastaneyi iyi tanıyan Birleşmiş Milletler ve uluslararası kuruluşlara açıktı” denildi.

İsrail basını: Esed devrilmeden önce İsrail ile iş birliği yapmak istemiş

Hastane katliamı: İsrail 24 saatte 65 kişiyi öldürdü

İsrail PKK için çırpınıyor: Özerklikleri sürmeli, onlara desteği sürdürmeliyiz