Hem köprü hem kardeş: Mazlumun nefesiyiz
Filistin’den Arakan’a, Suriye’den Yemen’e uzanan geniş bir coğrafyada yaşanan zulüm ve insan hakları ihlallerini dünya gündemine taşıyan AK Parti hükümeti, katıldığı uluslararası konferanslarda, liderler zirvelerinde ve bakanlar düzeyinde yapılan tüm toplantılarda zulmün ya da afetin olduğu coğrafyalarda yaşanan insani krizlere sessiz kalmayarak, mağdurların kimliğine ya da coğrafyasına bakmaksızın onların yanında olmayı kendine ilke edindi. Yıllardır insani yardımlarda “Dünyanın En Cömert Ülkesi” unvanını taşıyan Türkiye, TİKA, AFAD, Kızılay gibi kuruluşlar aracılığıyla dünyanın dört bir yanına yardım ulaştırarak mağdurun yanında olma hedefini sürdürürken, bu yardımları diplomasiyle birleştirerek birçok ülke ile güçlü ilişkiler kurarak gerçek dostluklar edindi.
Özellikle Afrika, Orta Doğu ve Asya-Pasifik bölgelerinde yürütülen kalkınma projeleri, insani yardımlar ve kriz müdahaleleri, Türkiye’nin diplomatik bir güç olarak da tanınmasını sağladı.
SURİYELİLERE ENSAR OLDUK
2011 yılında Suriye’de başlayan iç savaş, Türkiye’yi ciddi bir mülteci kriziyle karşı karşıya bıraktı. Ancak AK Parti, milyonlarca Suriyeliyi sınır kapılarında bekletmek yerine “açık kapı politikası” uygulayarak uluslararası bir örnek teşkil etti. Dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Ensar olacağız” sözleri, bugün halkın Esed’e karşı kazandığı savaşta Suriyelilerin en büyük destekçisi oldu.
ARAKAN’IN SESİ TÜRKİYE
Myanmar’da 2017 yılında Arakanlı Müslümanlara yönelik başlayan baskı ve zulüm dalgası, yüz binlerce kişinin yerinden edilmesine neden oldu. Türkiye, bu trajediye uluslararası toplumun büyük ölçüde sessiz kaldığı bir dönemde müdahil oldu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın çağrısıyla, AFAD ve TİKA aracılığıyla bölgede büyük çaplı insani yardım projeleri başlattı. Bu yardımlar, Türkiye’nin Müslüman toplumlarla olan bağını güçlendirirken, Arakan meselesinde Türkiye’yi uluslararası bir savunucu konumuna getirdi.
FİLİSTİN’İN YANINDAYIZ
7 Ekim 2023 tarihinde İsrail’in Filistin halkına yönelik başlattığı ve 1 yılı aşkın süredir devam ettirdiği soykırım sürecinde Türkiye, maddi manevi tüm imkanlarıyla Filistinlilerin yanında oldu. Geniş bir yelpazeye yayılan yardımlarla Türkiye, Gazze’ye en çok yardım yapan 2’nci ülke konumunda bulunuyor.
ASRIN FELAKETİNDE ASRIN DAYANIŞMASI
- Türkiye, insani yardımları yalnızca bir dış politika aracı olarak değil, tarihinden ve kültüründen gelen bir sorumluluk anlayışıyla gerçekleştirdi. Bu sorumluluk duygusunu en iyi kendi yaşadığı afetlerde kanıtladı. 2023 yılının Şubat ayında yaşanan Kahramanmaraş merkezli deprem, Türkiye’yi derinden etkiledi. 11 ili kapsayan bu büyük felaket, 53 binden fazla insanın hayatını kaybetmesine neden oldu. Asrın felaketinde vatandaşı, bürokratı, yöneticisiyle asrın dayanışmasını gördü. Bunun yanı sıra yaşadığı felakette ABD, Arjantin, Brezilya, El Salvador, Kanada, Meksika, Venezuela, Japonya, Azerbaycan, Ermenistan, Gürcistan, Rusya, Tacikistan, Türkmenistan, Libya, Sudan, Bahreyn, Birleşik Arap Emirlikleri, Filistin, Irak, İran, Katar, Kuveyt, Belçika, Bulgaristan, Çekya, Fransa, Finlandiya, Hırvatistan, Hollanda, İngiltere, İtalya, İspanya, İsveç, İsviçre, İzlanda, Balkan ülkeleri gibi birçok ülke Türkiye’ye arama kurtarma ekibi gönderdi. Her fırsatta mazlumun yanında olan Türkiye, yaşadığı felakette kurduğu dostlukları gördü.
KRİZLERİN ÇÖZÜMÜNDE LİDER
2022 yılında başlayan Ukrayna-Rusya savaşı, sadece savaş bölgesinde değil, tüm dünyada ekonomik ve insani krizlere neden oldu. Türkiye, bu süreçte hem diplomasi hem de insani yardım noktasında kritik bir rol oynadı. Özellikle, Birleşmiş Milletler ve Türkiye aracılığıyla oluşturulan “Tahıl Koridoru Anlaşması”, milyonlarca insanın gıda krizinden kurtulmasını sağladı. Ukrayna halkına ulaştırılan yardımlar ve tahıl sevkiyatlarının devamlılığı, Türkiye’nin insani yardımlarla diplomatik başarıyı nasıl birleştirdiğinin somut bir göstergesi oldu.
PAKİSTAN İLE KARDEŞLİK
Pakistan’da 2022 yılında meydana gelen sel felaketi, milyonlarca insanın yaşamını alt üst etti. AK Parti hükümeti Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın talimatı ile kardeşlik bağlarını vurgulayarak kısa sürede harekete geçti. TİKA ve AFAD gibi kurumların organize ettiği yardımlar, bölgeye gıda, barınma ve sağlık desteği sağladı. Bu yardımlar, iki ülke arasındaki sevgiyi ve diplomatik bağları da
daha da güçlendirdi.