10’LARIN İZLERİYLE TÜRKİYE (142)

10’LARIN İZLERİYLE TÜRKİYE (142)

Ergenekon Davası:

"Ergenekon" davası, 2000'li yıllarda, ülkemizde faaliyet gösterdiği iddia edilen silahlı gizli bir örgütün faaliyetleri üzerine oturmuştur..!

 Bu davanın iddianamesinde; 'Ergenekon'un' devletin güvenlik güçleri içerisinde örgütlediği, bünyesinde asker, polis, gazeteci, akademisyen üyelerinin olduğu iddia edilmiştir. İddianamenin en çarpıcı tespiti, Adalet ve Kalkınma Partisi Hükümetini devirmeye yönelik bir 'derin devlet' yapılanmasının varlığına yöneliktir.2003-2004 yıllarında AKP Hükümetini devirmeye yönelik darbe planları ile 2006'da yüksek bir yargıcın öldürüldüğü Danıştay Saldırısı ve 2007'de Malatya'da üç Hıristiyan'ın öldürüldüğü Zirve Yayınevi katliamıyla birlikte bu iddianameler; bu davanın temel iddialarını oluşturmuştur.

Ergenekon ile ilgili ilk bilgileri; gazeteci olarak bilinen, şu anda Kanada'da Yahudi bir rahip olarak yaşayan Tuncay Güney'in 2001 de bir otomobil dolandırıcılığı soruşturması kapsamında ev ve iş yerlerinde yapılan aramada bulunan belgelerle elde edildiğini basına yansıyan haberlerden öğrenmiştik.

Daha sonra Haziran 2007 de Ümraniye'de bir gecekonduda bulunan el bombaları ile gelişen bu süreç, Temmuz 2007'de başlayan, 2008 ve 2009'da da devam eden operasyonlar sonrasında; yazar Ergün Poyraz'ın da aralarında bulunduğu birçok kişi gözaltına alınmış ve birçoğu da tutuklanmıştır.

Bu tutuklananlar arasında; Tuğgeneral Veli Küçük, Avukat Kemal Kerinçsiz, İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Emekli Jandarma Genel Komutanı E. Orgeneral Şener Eruygur, eski 1'nci Ordu Komutanı E. Orgeneral Hurşit Tolon, eski Özel Harekât Dairesi Başkanvekili İbrahim Şahin, İstanbul Üniversitesi eski Rektörü Kemal Alemdaroğlu, Başkent Üniversitesi. Rektörü Mehmet Haberal, Cumhuriyet Gazetesi başyazarı İlhan Selçuk, Cumhuriyet Gazetesi Ankara temsilcisi Mustafa Balbay, Gazeteci Tuncay Özkan, Jandarma İstihbarat Dairesi eski başkanı Tuğgeneral Levent Ersöz, Jandarma Teknik İstihbarat Daire Başkanı E. Alb. Atilla Uğur, Eski Kuvvet Komutanları Aytaç Yalman, Özden Örnek ve İbrahim Fırtına, İnönü Üniversitesi Eski Rektörü Prof. Fatih Hilmioğlu, E.Orgeneral Hasan Iğsız, Metal İş Sendikası Başkanı Mustafa Özbek, Alb. Dursun Çiçek, Eski Türk Ortodoks Patrikhanesi Basın Sözcüsü Sevgi Erenerol, Albay Dursun Çiçek ve Teğmen Mehmet Ali Çelebi gibi içlerinde hayatlarında ilk kez karşılaştıklarını ifade eden isimler olmak üzere toplam 400 kişi 'Ergenekon' üyesi olmakla suçlanmıştır.(Daha sonra bu isimlere ilaveten, 05 Ağustos 2013'te, öyle bir isim tutuklanacaktı ki! Bu isim, Türkiye Cumhuriyeti'nin 26'ncı Genel Kurmay Başkanı E. Orgeneral İlker Başbuğ'du. Ergenekon suç örgütü çatısı altında terör örgütü kurmak ve örgütsel faaliyetlere katılmakla suçlanıyordu! Hem de yıllarca PKK terör örgütü ile savaşan, mevcut AKP iktidarının yönetim kadrolarınca bu göreve atanan, yıllarca dönemin Cumhurbaşkanı ve Başbakanı ve diğer yöneticileri ile yakın bir işbirliği içinde çalışan;  MGK (Milli Güvenlik Kurulu) toplantılarına hükümet üyeleriyle birlikte katılan, hükümetin terör örgütüne yönelik almış olduğu kararları; verilen yetki çerçevesinde uygulayarak, yıllarca P.K.K terör örgütüyle mücadele eden, gerçekleşen operasyonların uygulanması talimatını veren kişi; 'terör örgütü kurmak ve yönetmek suçlamasıyla karşı, karşıya kalıyordu! Sanki şaka gibiydi! Ama ne yazık ki, gerçekti…)

Bu davanın iddianamesini hazırlayan savcılar; iddia ettikleri 'Ergenekon' gizli örgütlenmesinin nihai amacının;

"Sürekli iç çatışma, kargaşa, komşu ülkelerle düşman, dünyaya kapalı, Avrupa Birliği ve insan haklarına karşı, iç etnik çatışmalar ve olmayan terör örgütleri ile uğraşan, ekonomik yönden zayıf bir devlet imajı oluşturulmaya çalışılarak, devlet otoritesini içte ve dışta zafiyete uğratmak. Ülkeyi yönetilemez hale getirmek böylece terör örgütünün daha rahat yönetip, yönlendireceği siyasal iktidarlar oluşturmak, gizli amaç ve prensipler dışına çıkan tüm siyasal iktidarları değişik yöntemlerle kontrol altına almak. Bu başarılamadığı takdirde, yasama ve yürütme organlarını devirerek, kendi ideolojik amaçları doğrultusunda devlet yönetimini ele geçirmek olarak tanımlamışlardır."

Читайте на 123ru.net